MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/05/2013NUMARASI : 2010/350-2013/258Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, asıl davanın davalı Kiptaş yönünden kabulüne, davalı Ahmet yönünden feragat nedeniyle reddine, birleşen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi 'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Asıl ve birleşen dava, ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile asıl davanın davalı Kiptaş yönünden kabulüne, davalı Ahmet Karslı yönünden feragat nedeniyle reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, kayden paydaşı oldukları 566 ada 1 parsel sayılı taşınmazı davalı K.. A... nin diğer davalı Ahmet 'ya taksi durağı olarak işletmesi amacıyla kiraya vererek gelir elde ettiği halde paylarına karşılık bir bedel ödemediğini ileri sürerek, ecrimisile karar verilmesini istemişler, birleşen davada ise gerçekte çekişmeli yeri Kiptaştan kiralayanın A.. K.. olduğunu belirterek, ecrimisile karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında ise asıl davada davalı Ahmet Karslı yönünden davadan feragat ettiklerini bildirmişlerdir. Çekişme konusu arsa vasıflı 566 ada 1 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere davacılar ve dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu, davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı kayden sabittir.Bilindiği ve gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. Bu nedenle, özellikle tarım arazilerin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek resen emsal araştırılmalı, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarıda belirtilen ilke ve usuller dikkate alınmaksızın soyut bir takım belirlemeler ile ecrimisil hesabı yapılmış, emsal araştırması yapılmadan mahkemece bu rapor ile sonuca gidilmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece, yeniden bilirkişi heyeti oluşturmak suretiyle dava konusu taşınmaz üzerinde keşif yapılması, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde emsaller de incelenerek bilimsel verilere uygun denetime elverişli ecrimisil hesabını içeren bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi ecrimisil talep edilen dönemde davacıların taşınmazda pay iktisap ettiği tarihlerler ve pay miktarları gözetilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.Kabulü göre de; birleşen dava yönünden, birleşen dava tarihi nazara alınarak bu dava tarihinden geriye dönük ecrimisil hesabının yapılması gerekirken asıl dava tarihinden geriye dönük ecrimisil hesabının yapılması da isabetsizdir.Davalılarnın değinilen yöneler itibariyle temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.