Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7772 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7552 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : MİLAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/10/2014NUMARASI : 2014/525-2014/576Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekilince süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi 'ün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi.Duruşma istemi değer yönünden reddedilerek, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.Davacılar, ortak mirasbırakanları İ.. A..'ın 3 adet taşınmazını kadastro tespiti öncesinde davalılara devrettiğini, ancak işlemin muvazaalı olduğunu, mirastan mal kaçırmanın amaçlandığını, ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin dolduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece,çekişmeli taşınmaz tutanaklarının 28.01.2003 tarihinde kesinleştiği, dava tarihi olan 04.09.2014 tarihinde 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesi ile evrak üzerinden davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1932 doğumlu mirasbırakan İsmail Bozoğlu'nun 3 adet taşınmazını kadastro tespiti öncesinde 1984 tarihli harici satış yolu ile devrettiği ve kadastro tespiti sırasında bu satış dikkate alınmak suretiyle taşınmazların senetsizden davalılar adına tespit ve 28.01.2003 tarihinde tescil edildiği, mirasbırakanın ise tespit sonrasında 11.09.2012 tarihinde öldüğü, geriye kızları davacı Aysel ile davalı İsminaz ve oğlu diğer davalı Memduh ile torunları (11.02.2013 tarihinde ölen kızı Mediha çocukları) olan diğer davacılar Fatma, Neslihan, Murat ve Burak ile dava dışı eşi Fatma'yı mirasçı olarak bıraktığı anlaşılmaktadır.Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava açma hakkının murisin ölümüyle ortaya çıktığı Kadastro Yasasında öngörülen hak düşürücü sürenin uygulanmasında murisin ölüm tarihinin büyük önem taşıdığı kaşkusuzdur. Davacının hakkı mirasbırakanın ölümü ile doğmaktadır. Muris hayatta iken böyle bir iptal davası açmaya hakkı yoktur. 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesinin uygulanabilmesi için de iki koşulun bir arada bulunması zorunludur. Öncelikle davacıların tapulama öncesi dayanacakları bir haklarının doğmuş olması ve murisin tespit tarihinden önce ölmüş olmasıdır.On yıllık hak düşürücü sürenin tesbitin kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanacağı da tartışmasızdır.Somut olayda, mirasbırakan taşınmazların geometrik ve hukuksal durumunu belirleyen tesbitten sonra öldüğüne göre 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulanması olanağı yoktur.Hâl böyle olunca işin esası incelenip varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.Davacılar vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.