MAHKEMESİ: ALANYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 31/01/2006NUMARASI: 2003/74-2006/9Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu 118 ada 5 parsel sayılı taşınmazı moloz, hurda malzeme dökmek ve tenis kortu vs. yapmak suretiyle davalıların haksız işgal ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesine, yapıların yıkımına ve 30.000.000.000.-TL. ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı H. P.A.Ş. dava konusu taşınmazın 200 m2 lik kısmına davacının muvafakati ile tenis k. inşaa ettiklerini, taşınmazın tamamına müdahalenin söz konusu olmadığını belirtip, davanın reddine savunmuştur. Diğer davalı, dava konusu taşınmaza komşu parselin paydaşlarından olup, anılan taşınmazı davalı şirkete kiraya verdiklerini, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, çekişme konusu taşınmazı davalı şirketin yapılanmak suretiyle işgal ettiği, davalı Hüseyin'in komşu parsel paydaşlarından olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 5 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait bulunduğu, davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.Davacının, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istekli davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Öyleyse, davalı H.'in temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Diğer davalı H.y P.Turizm İşletmecilik ve Ticaret A.Ş.'nin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece yerinde yapılan uygulama sonucunda fen bilirkişi H. K.tarafından düzenlenen raporda anılan davalı şirketin taşınmazda kırmızı ve yeşil ile işaretlenen bölümleri kullandığı belirtilmiş olmasına rağmen, aynı keşfe katılan inşaat bilirkişisi davalının taşınmazın tamamını kullandığını rapor etmiş, bilahare ek raporu ile farklı beyanda bulunmuş, taşınmazın tamamı üzerinden hesaplanan ecrimisile hükmedilmiştir.Buna göre, araştırma ve uygulamanın hüküm kurmaya yeterli olduğu söylenemez.Şöyle ki, bilindiği üzere, elatmanın önlenmesi davaları fiilen elatana karşı açılır. Davalı şirket, çekişmeli taşınmazın bir bölümünü davacının muvafakatı ile kullandığını bildirmiş, buna karşın taşınmazın tümünü kullandığı kabul edilerek sonuca gidilmiştir. Yine, davalı şirketin taşınmazı muvafakatla kullandığı kabul edilse bile dava açılmakla muvafakatın geri alındığı tartışmasızdır.Hal böyle olunca; yerinde yeniden üç uzman bilirkişi ile keşif yapılması, davalı şirketin taşınmazın tamamını mı yoksa belirli bölümlerini mi kullandığının açıklığa kavuşturulması, fen ve inşaat bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, davalı şirket tarafından kullanıldığı saptanan bölüm bakımından ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davalı H. P.Turizm İşletmecilik ve Ticaret A.Ş.'nin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.