Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7754 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 6667 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : DENİZLİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/02/2007NUMARASI : 2003/16-33Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacılar, paydaşı oldukları ..parsel sayılı taşınmazın davalılar tarafından ekilip biçildiğini, üzerinde bulunan meyve ağaçları ile bağın kesilerek haksız olarak müdahalede bulunduklarını ileri sürerek, el atmanın önlenmesi,tazminat ve ecrimisil isteminde bulunmuşlardır.Davalılardan T..., çekişme konusu taşınmazı bir kısım davacıların murisi Z...dan haricen satın aldığını ve taşınmaz üzerinde hapis hakkı bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, davalı M..ise davalı T..’in ortakçısı olduğundan kendisine husumet yöneltilemeyeceğini belirtmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacılar ve davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava ve birleşen davalar elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu ..parsel sayılı taşınmazın davacılar adına kayıtlı olduğu getirtilen çap kaydından anlaşılmaktadır.Mahkemece, davalı M. diğer davalı Talip'in işçisi konumunda ve onun talimatı ile hareket ettiği belirlenerek anılan kişi yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Bu yöne değinen davacıların temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Davacıların hapis hakkı ile ilgili temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmazın Türk Medeni Kanununun 688 ve devam eden hükümlerinde yer alan paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, davalı Talip tarafından taşınmazın paydaş olan bir kısım davacıların miras bırakanları Z...Ö.den 29.7.199 tarihli harici senet ile satın alındığının ileri sürüldüğü görülmektedir.Nevarki; paylı mülikeytte her bir paydaşın payı taşınmazın her noktasına yayılmış vaziyette bulunduğundan, paydaşın zemine bağlantılı olarak belirli bir yeri haricen satma olgusuna değer verilemez.Satış haricen gerçekleştirildiğine göre Türk Medeni Kanununun 994.maddesinde öngörülen iyi niyetli zilyet hakkındaki hapis hakkından davalının yararlanmasına da olanak yoktur.Davalının haricen satın almaktan kaynaklanan kişisel hakkı var ise ve koşullarının gerçekleşmesi halinde kendi akidine yönelik bedel isteme hakkının bulunduğu kuşkusuzdur.Esasen harici satış bedeli konusunda aynı mahkemenin 2006/487 Esas sayılı dava dosyasının derdest olduğuda görülmektedir.Hal böyle olunca, mutlak surette elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken davalı yararına hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğru değildir.Öte yandan, davalı M..yönünden davanın husumet nedeniyle reddedildiği ve kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde, lehine avukatlık ücretine hükmedilmemiş olmasıda isabetsizdir.Tarafların temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 9.7.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.