Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7747 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 6542 - Esas Yıl 2005





Davacı, tapuda Hazine adına kayıtlı 2 parsel sayılı taşınmaz ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yere davalının haksız olarak bina yapmak suretiyle tecavüz ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.Davalı, çekişmeli taşınmazı Abdullah'dan kiraladığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.Dahili davalı Abdullah da, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş-Mahkernece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı.Dosya incelendi duruşma istemi değeri yönünden reddedilip, gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, davalı Mehmet tarafından haklı ve geçerli bir neden bulunmaksızın fen bilirkişi raporunda A, E, F harfleriylr gösterilen eklentileri yapmak suretiyle taşınmaza elattığı belirlenerek hakkındaki elatmanın önlenmesi isteğinin kabulü ile anılan bölümlerin yıkımına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı Mehmet'in temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ayrıca, açılan davada, dahili dava yoluyla davaya katılan Abdullah tarafından yapılan ana bina ile eklentilerine elatmanın önlenmesi ve yıkım istenmiş olmasına rağmen davada husumet davalı Mehmet'e yöneltilmiş, Abdullah hasım gösterilmemiş, sonradan dahili dava yoluyla davaya dahil edilmiştir. Abdullah hakkında usulü dairesinde açılan bir dava bulunmadığına göre, onun tarafından inşaa edilen ana yapının yıkımı konusunda bir karar verilmemiş olmasında da usul ve yasaya aykırılık yoktur. Bu yöne değinen Hazinenin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Abdullah'ın temyizine gelince; Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası uyarınca dahili dava yoluyla bir kimseye davada taraf sıfatı verme olanağı bulunmamaktadır. Usulü dairesinde Abdullah'a yönelik bir dava bulunmadığına ve onun yaptığı binanın da yıkımına karar verilmediğine göre, Abdullah'ın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru değildir.Öyleyse: Dahili davalı-Abdullah'ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan sebebe hasren HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.6.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.