MAHKEMESİ : MARMARİS 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/04/2012NUMARASI : 2011/57-2012/174Yanlar arasında görülen tapu sicil kaydının düzetilmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı Hazine vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, tapu sicil kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, mahkemece, çekişmeli taşınmazda pay sahibi olan ikinci el durumdaki davalının, ediniminde iyiniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 767 parsel sayılı taşınmazda dava dışı A.A.Ş.adına kayıtlı bir kısım payın Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/318 esas, 1997/359 karar sayılı kararı uyarınca dava dışı Gayrimenkul Değerler Ticaret A.Ş adına hükmen tescil edildiği, Şirket tarafından da, davalı H.'ya satış yoluyla devredildiği; davacı Hazinenin, sözü edilen mahkeme ilamının çekişmeli 767 sayılı parseli kapsamadığı halde, dava dışı Şirket adına sehven tescil edildiğini, yapılan tescil işleminin yolsuz olduğunu ileri sürerek, davalı H..adına tapu kaydının gerçek maliki A.. A..Ş.. lehine düzeltilmesi isteğiyle eldeki davayı açtığı görülmektedir.Hemen belirtilmelidir ki; davacı Hazine, mahkeme kararında yer almayan taşınmaza ilişkin olarak hatalı işlem yapıldığını ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 1025. ve 1007. maddelerine dayanarak eldeki davayı açmıştır. Her ne kadar tapu iptal ve tescil isteme hakkı kayıt maliki veya onun mirasçılarına ait ise de; Hazinenin Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olup, eldeki davayı açmakta hukuki yararının da bulunduğu kuşkusuzdur.Böyle bir durumda; asıl kayıt maliklerinin Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesi uyarınca işlem yapılmasını sağlamaları mümkün olduğu gibi doğrudan dava açmak suretiyle tapu kaydının düzeltilmesini istemelerine yasal bir engel yoktur.O halde, davanın, Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/318 esas sayılı davada taraf olan kayıt maliki A..A..Ş..ye, ölmüş ise mirasçılarına ihbar edilmesi, dava açmaları halinde eldeki dava ile birleştirilmesi ve birlikte yürütülmesi zorunludur. Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan hususların yerine getirilmesi, ondan sonra işin esası yönünden tarafların tüm delilleri toplanmak suretiyle varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.