Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7744 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5013 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : AVANOS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/12/2012NUMARASI : 2012/201-2012/349Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi.raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine ve tüm dosya kapsamına göre, çekişmeli 10111 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davacının, maliki olduğu çekişmeli taşınmazın bahçe duvarı üzerine,davalı tarafından yapılaşmak suretiyle müdahale edildiğini, ayrıca, sınırı aşarak ev müştemilatı yaptığını, davalı aleyhine el atmanın önlenmesi ve yıkım istekli olarak açtığı Mahkemenin 2012/63 esas sayılı dosyasının sulhle sonuçlandığını; ancak, davalının, kendisinin Almanya'da olmasını fırsat bilerek göstermelik olarak yıktığı yeri daha da sağlamlaştırarak yükseltip tekrar yaptığını, davalının sulh anlaşmasını yok saydığını, bu tecavüzlerden dolayı zarar gördüğünü ileri sürerek, davalının sulhe uymadığının tespiti ile el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğiyle eldeki davayı açtığı; davalının ise, derdestlik itirazında bulunarak, davacı ile aralarında sulhe ilişkin yazılı bir anlaşma olmadığını, belirterek davanın reddini savunduğu;Mahkemenin 2011/63 esas, 2011/386 karar sayılı kararıyla, çekişmeli taşınmaza ilişkin olarak taraflar arasında görülen, el atmanın önlenmesi ve kal davası sonucunda sulh olmaları nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır..Bilindiği üzere, her dava açıldığı tarihteki koşullar çerçevesinde değerlendirilir. El atma olgusu da haksız eylem niteliğinde bulunduğundan, haksız eylemim yenilenmesi halinde her zaman ayrı bir dava konusu yapılabilir. Başka bir deyişle, müdahale yenilendikçe veya sürüp gittikçe, mal sahibinin mülkiyet hakkını korumak için her zaman el atmanın önlenmesi davası açabileceği tartışmasızdır. O halde, daha önce açılan davanın yeni meydana gelen vakıalara dayanılarak açılan ikinci dava bakımından derdestlik konusu olması mümkün değildir.Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi, iddia ve savunma doğrultusunda tarafların tüm delillerinin toplanması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu biçimde derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.