MAHKEMESİ: ARALIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 29/04/2010NUMARASI: 2008/27-2010/44Taraflar arasındaki davadan dolayı Aralık Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 29.04.2010 gün ve 2008/27 Esas - 2010/44 karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 16.03.2011 gün ve 2011/910 esas - 2011/2970 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı L... P... vekilince istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkin olup, mahkemece, davalı Latif Payan aleyhine açılan davanın kabulüne, çekişme konusu 837 parsele taşkın olan ve 13.03.2009 havale tarihli fen bilirkişi raporunda pembe renk ile gösterilen ve davalı tarafından ev yapılarak elatılan 101 m2'lik kısma elatmanın önlenmesine ve evin yıkılmasına, yine krokide yeşil ve mavi renkle gösterilen tezek ve saman konularak işgal edilen kısımlara elatmanın önlenmesine ve saman ile tezeklerin kaldırılmasına, diğer davalı yönünden açılan davanın feragat sebebi ile reddine dair verilen karar Dairece onanmış, davalı L... P... vekilince karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mahkemece yapılan keşif neticesinde düzenlenen 13.03.2009 tarihli bilirkişi raporunda; kırmızı renkle boyanarak gösterilen 125 m2 evin, 101 m2'sinin davacının parselinde kaldığı, geri kalan kısmın ise davalı L...'in paydaş olduğu komşu 836 parselde yeraldığı, davalı L...'in taşınmazın babasının ölümü üzerine mirasçılarına intikal ettiği yönünde savunma getirdiği, ancak, yıkıma karar verilen taşkın evin anılan davalının babasından kalıp kalmadığı ve tüm paydaşlara ait olup olmadığı hususu üzerinde durulmadan yıkıma karar verildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; davada elatmanın önlenmesi isteği yanında yıkım isteği de bulunduğu takdirde yıkıma konu taşınmazın tüm maliklerinin bu durumdan etkileneceği ve ileride telafisi imkansız zararların doğacağı gözetildiğinde, davanın yıkıma konu taşınmazın tüm maliklerine yöneltilmesi zorunludur.Hal böyle olunca; yıkımı talep edilen ve 101 m2'si davacının parseline taşkın olan evin, davalı L.arafından mı yoksa miras bırakanı tarafından mı yapıldığının ve buna göre anılan evin komşu 836 parselin tüm paydaşlarına ait olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, yıkımı istenen tecavüzlü taşınmazın 836 parsel sayılı taşınmazın tüm paydaşlarına ait olduğunun saptanması halinde, davada yeralmayan paydaşlar P... P..., A... P..., V... P... ve H... P...'ın dava da yeralmaları sağlandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Anılan husus karar düzeltme isteği neticesinde yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davalı L... P... vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK.'un 440. maddesi gereğince kabulüyle, Dairenin 16.03.2011 gün ve 2011/910 Esas, 2011/2970 Karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin 29.04.2010 tarih 2008/27 Esas, 2010/44 Karar sayılı kararının açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.