MAHKEMESİ : ERBAA SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/01/2013NUMARASI : 2011/616-2013/60Yanlar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda yerel mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne;karşı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davalı(karşı davacı)tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Asıl dava ve karşı dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece,asıl davanın kısmen kabulüne;karşı dava yönünden ise usulünce açılmış bir dava olmadığı gerekçesiyle ,karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile; kayden davacının paydaşı bulunduğu 186 ada 35 sayılı parselin imar uygulaması sonucu oluştuğu, davalının binasını imardan sonra yaptığı, 3194 sayılı Yasa'nın 18. maddesinin uygulanma yeri bulunmadığı gözetilerek; asıl dava bakımından el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Karşı davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; davalının yargılama aşamasında verdiği 28.01.2013 havale tarihli dilekçesiyle açtığı karşı davasında;davacı(karşı davalının) kayden maliki olduğu 186 ada 41 sayılı parsele müdahalesinin keşfen saptandığını ileri sürerek ,elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK'nun 133. maddesi gereğince,''karşı dava, cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle açılır.Süresinden sonra karşı dava açılması hâlinde, mahkeme davaların ayrılmasına karar verir. ''Somut olayda, davalının, anılan dilekçesini, esasa cevap süresi geçtikten sonra verdiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca,yukarıda sözü edilen yasal düzenleme uyarınca; mahkemece, karşı davanın ayrılmasına ve ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalı (karşı davacının) temyiz itirazları değinilen yönden yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.