Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7700 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5332 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : GERMENCİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/12/2012NUMARASI : 2007/298-2012/410Yanlar arasında birleştirilerek görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca kadastro müdürlüğünün ve dolayısıyla idari makamın görevine girdiği gerekçesiyle, davanın yargı yeri nedeniyle reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, 3159, 3157, 3170, 3174, 3173 sayılı komşu parsel maliki davalıların kayden maliki olduğu 3172 sayılı parselin bir bölümünü kendi taşınmazlarına katmak suretiyle müdahalede bulunduklarını ileri sürerek, eldeki davayı açtığı,yapılan uygulama sonucu fen bilirkişilerinin 25.06.2008 havale tarihli rapor ve krokilerinde;çekişmeli 3172 sayılı parsele komşu 3159, 3174, 3173 ve 3170 sayılı parsel maliki davalıların müdahalesinin saptandığı,anılan bilirkişi raporunda,dava konusu taşınmazın zemin durumu ile paftası arasında uyumsuzluk olduğunun bildirildiği, bilahare, mahkemece, 12.09.2012 tarihli oturumda davalılara tersimat hatalarının düzeltilmesi hususunda kadastro müdürlüğüne başvurulmak üzere süre verildiği,kadastro müdürlüğü'nün 16.11.2012 tarihli cevabi yazısında; bölgesel dar kapsamlı hataları gidermeye yönelik 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41.maddesine göre sorunun giderilemeyeği, çekişme konusu taşınmazın bulunduğu köyün tamamında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22-a maddesi uyarınca yenileme kadastrosu yapılması gerektiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Gerek bahsi geçen yazı içeriğinden ve gerekse yargılama aşamasında yapılan araştırmadan yenileme çalışmalarının ne zaman yapılacağı konusunun belirsizlik taşıdığı görülmektedir.Hal böyle olunca, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre düzeltme işlemi ve aynı kanunun 22-a maddesi uyarınca yenileme kadastrosu yapılmadığına göre;mevcut kadastral çapa itibar edilerek karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Bu durumda, icra edilen keşif sonucu bilirkişilerlerden alınan rapor ve krokide;komşu 3159, 3174, 3173 ve 3170 sayılı parsellerin davacı taşınmazına tecavüzleri saptanmış olmakla;sözü edilen parseller yönünden elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesi; öte yandan, davacı yanın, ecrimisil isteğinin nazara alınması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir..Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.