MAHKEMESİ: SAMSUN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 27/10/2009NUMARASI: 2009/370-2010/511Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, kayden maliki bulunduğu 14 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binaya, daha önce oturmasına rıza verdiği davalının çıkmamak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, çekişmeli bina katını kendisinin yaptığını, masraflara ilişkin dava açtığını, her iki davanın birleştirilerek görülmesi gerektiğini bedelinin ödenmesi şartıyla ancak elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne dair karar, Dairece; “…elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmesinin doğru olduğu, davalının taşınmaza zorunlu ve faydalı masraflar yaptığı gözetilerek davalı lehine hapis hakkı tanınması gerektiği gerekçesiyle…” bozulmuştur. Bozmadan sonra davalı tarafından açılan itirazın iptali davasının eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiş, hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı-karşı davacı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.06.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen vekili Avukat S... K... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldüDava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, bozmadan sonra birleşen dava ise faydalı ve zorunlu masrafların icra yoluyla tahsiline ilişkin olarak yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteklerine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere ve hükmüne uyulan bozma ilamına göre; bozmaya uyulmakla tarafları yararına usuli kazanılmış hak doğar. Bu durumda mahkemece bozma ilamı doğrultusunda bir hüküm kurulması zorunludur. Davalının, davacının muvafakati ile dava konusu taşınmaz üzerine inşa edilen binaya zorunlu ve faydalı masraflar yaptığı gözetildiğinde, davalının iyiniyetli zilyet konumunda bulunduğu bu nedenle taşınmaza yaptığı zorunlu ve faydalı masraflar üzerinden lehine hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekeceği hususuna hükmüne uyulan bozma ilamında değinilmiştir. Hak ve nesafet kuralları, denkleştirici adalet ilkeleri gözetildiğinde, davalı yararına faydalı ve zorunlu masrafların dava tarihindeki değeri üzerinden hapis hakkı tanınması suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken zorunlu ve faydalı masrafların yapıldığı tarihteki değerinin dikkate alınması suretiyle belirlenmiş olması doğru olmadığı gibi hüküm fıkrasında bozma ilamında belirtildiği şekilde hapis hakkı tanınmamış olmasının da usul ve yasaya uygun olduğu söylenemez. Hal böyle olunca; davalı ( k.davacı ) vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.