MAHKEMESİ : ÇERKEZKÖY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/11/2009NUMARASI : 2009/608-2009/802Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 924 ada 3 parsel sayılı taşınmazı ile komşu davalıya ait 2 nolu parselin alanlarının tescil anında ters şekilde yanlış yazıldığını, taşınmazın alanının paftasına göre 8320,67 m2 olması gerektiğini ileri sürüp, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.Davalı, davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece davanın reddine dair karar Dairece “…eldeki davadaki isteğin idari işleme dayalı imar çapının geometrik durumunun değiştirilmesi değil, mevcut geometrik duruma göre yüzölçümünün düzeltilmesine ilişkin olduğu, bu durumda davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle...”bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.06.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat C... A... T... İle temyiz edilen vekili Avukat A... K... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Dava tapu kaydındaki miktarın düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine toplanan deliller özellikle dava konusu taşınmazın temyiz aşamasında dosyaya ibraz edilen tapu kayıt kapsamına göre davalı tarafından dava dışı 3. kişilere 21.12.2009 tarihinde satış suretiyle devredildiği görülmektedir. Bilindiği üzere; Dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği,hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur.Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş HUMK.nun l86.maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir.Söz konusu madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre, mahkemece diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı, sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Hal böyle olunca; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile dava konusu taşınmazın dava dışı kişilere satılması nedeniyle yukarıda değinilen ilkeler gereğince HUMK’nun l86 maddesi gereğince gerekli usuli işlemlerin yapılarak ondan sonra bir karar verilmesi için hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına , alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.