MAHKEMESİ: ZONGULDAK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 02/08/2010NUMARASI: 2010/184-2010/315Taraflar arasında görülen davada;Davacı,371 ada 448 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kaldığından bahisle davalı hazine tarafından açılan Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004 / 285 Esas, 443 Karar sayılı davanın kabul edilerek taşınmazın kıyıda kalan kısmının tapusunun iptaline karar verildiğini, kararın derecattan geçerek kesinleştiğini, taşınmazın öncesinde denizden doldurulmak suretiyle Ereğli Kömür İşletmelerine ait iken davacı kuruma geçtiğini, taşınmazın tüm tedavül kayıtlarının getirilmeden karar verildiğini ileri sürerek HUMK’nun 445. maddesi gereğince yargılamanın yenilenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, davaya karşı yazılı beyanda bulunmamıştır.Mahkemece, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.06.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat R... Ç... İle diğer temyiz eden Hazine vekili Avukat Ö... B... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava yargılamanın yenilenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece evrak üzerinde isteğin reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; 23.05.1956 gün 8 / 9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında özetle, “ HUMK'nun 73 üncü maddesinde, kanunun gösterdiği istisnalar haricinde (hâkimin) her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanunî şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremeyeceği esası vaz ve kabul edilmiştir. İadeî muhakeme talebinin de dava olduğu mezkûr kanunun 449 uncu maddesinde açıkça belirtilmiştir. Müteakip 450, 452, 454 üncü maddelerinin mana ve mefhumları taraflar davet edilmeden iadeî muhakeme taleplerinin evrak üzerinde karara bağlanmasına müsait olmadığını göstermektedir.İadeî muhakemenin bir dava olduğuna ve taraflar davet edilmeksizin evrak üzerinde tetkik ve karara bağlanacağı hakkında Usul Kanununda istisnaî bir hüküm mevcut olmadığına göre usulen taraf teşkilinin sağlanması taraflar dinlendikten sonra gerekli kararın verilmesi icabeder. Bu durumda yargılamanın yenilenmesi isteğinin duruşma yapılarak incelenmesi gerekirken evrak üzerinde yapılan inceleme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Hal böyle olunca, tarafların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasının incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden tarafların vekilleri için 825.00.-şer TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirine verilmesine 28.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.