Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7670 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 6529 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: NİKSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 21/02/2007NUMARASI: 2004/258-42Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları S..O..'ın maliki olduğu ..ve ..parsel sayılı taşınmazlarını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalı kızlarına ölünceye kadar bakım koşuluyla muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan edimleri yerine getirdiklerini bildirip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, muvazaa iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedildi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescili isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, tarafların ortak miras bırakanı S.. O.. parsel sayılı taşınmazını davalı kızlarına eşit paylarla ve ..parsel sayılı taşınmazında tamamını davalı kızı S... 19.04.2002 tarihli aynı akitle ölünceye kadar bakım koşuluyla temlik ettiği anlaşılmaktadır.Davacıların, temlike konu taşınmazların miras bırakanın tüm malvarlığını oluşturduğunu, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı işlem yapıldığını ileri sürerek eldeki davayı açtıkları görülmektedir.Bilindiği üzere; ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir bağıttır. (B.K.m.5ll). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlu suda bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer.(B.K.m.5l4). Hemen belirtmek gerekirki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması, yada alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikinde muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa,irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir.Böyle bir iddia karşısında, aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır.(B.K.m.18). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez;akitte bağış amacının üstün Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların gözönünde tutulması gerekir. O halde, yukarıdaki açıklanan ilkeler çerçevesinde, miras bırakanın ölünceye kadar bakım aktine konu ettiği dava konusu taşınmazlar dışında başka mal varlığı bulunup bulunmadığının araştırılması, murisin temlik ettiği taşınmazların iddia edildiği şekilde tüm mal varlığını ya da çok önemli bir bölümünü teşkil edip etmediğinin saptanması, delillerin hep birlikte değerlendirilmesi suretiyle varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.07.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.