Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 766 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 12633 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: HATAY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 22/07/2011NUMARASI: 2010/353-2011/273Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu .. parselini davalının işgal ederek kullandığını, ayrıca evin önüne de çalı yığdığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında tavzih dilekçesi ile; davalının binasının taşınmazına taşkın olduğunu belirterek yıkım da istemiştir.Davalı, çekişme konusu yeri önceden davacının kardeşinden daha sonra da davacıdan harici senetle satın aldığını, bu konuda tanıklar huzurunda davacının yazılı belge verdiğini, işgalci olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kayden davacıya ait çekişme konusu taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmadan elattığı gerekçesi ile elatma isteğinin kabulüne, yıkım isteği konusunda usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, elatma isteğinin kabulüne, yıkım konusunda usulüne uygun açılmış dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yerolmadığına karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu ..parsel sayılı kargir ev ve avlusu vasıflı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı; anılan parsel üzerindeki evi davalının haksız yere işgal ettiğini ve önüne çalı yığdığını ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, çekişme konusu yeri harici satış sözleşmesinden kaynaklanan hakkına dayalı olarak tasarruf ettiğini bildirmiş, buna ilişkin tarih yeralmayan " satış senedi " başlıklı adi yazılı belgeyi ibraz etmiştir. Bilindiği üzere; her nekadar tapulu taşınmazların Türk Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213, 2644 sayılı Tapu Kanunun 26 ve Noterlik Kanunun 60. maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmayan satışlarına hukuken değer verilemez ise de, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 994. maddesi hükmü uyarınca taşınmazı haricen satın alan yönünden kişisel hak sağlayacağı ve bu hakkında harici satış bedeli kendilerine ödeninceye kadar taşınmazı yedlerinde tutma başka bir ifadeyle hapis hakkı sağlayıcı tartışmasızdır. Ne varki, dosyaya ibraz edilen harici satış sözleşmesi mahkemece değerlendirilmemiş, harici satış olgusu üzerinde durulmamıştır. Bu durumda; harici satış sözleşmesinin lehtarına hapis hakkı sağlayacağı düşünülmek ve 1940 tarih 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla Türk Medeni Kanununun 994. maddesi hükmünde öngörülen hapis hakkı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalı vekilinin, belirtilen sebeplerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.