Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7644 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7880 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : YUMURTALIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/12/2013NUMARASI : 2011/395-2013/275Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-K A R A R- Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı Safiye tarafından, dava konusu 258 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazdan 19.06.2007 tarihli resmi akitle davalı Belediye'ye hibe yoluyla pay temliki yapıldığı, işlem sırasında Belediye'yi temsilen Mahmut isimli kişinin yer aldığı, temlikin davalı belediye çalışanları olan Fatin Zorlu ve Mahmut isimli şahısların aldatmaları sonucu taşınmazın imar uygulamasına alınacağı hususunda inandırılarak gerçekleştirildiği, 2011 yılında tamamlanacağı bildirildiği halde herhangi bir imar düzenlemesi yapılmadığı ileri sürülerek, tapu iptal tescil isteğiyle eldeki davanın açıldığı, mahkemece temlikin kayıt ve şart içermeyen hibe işlemi ile gerçekleştirildiği, hile iddiasının da kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Gerçekten de, 19.06.2007 tarihli resmi akitle gerçekleştirilen hibe, herhangi bir kayıt ve şarta bağlanmamıştır.Ancak, 10.01.2007 tarihli Belediye Encümen kararının konu başlığı kısmında “ İmar uygulamasında % 40 hibe “ ibaresinin yazılı olduğu, 15.02.2007 tarihli S.. S.. adına damadı Hayati Küme imzalı belediyeye hitaben yazılı dilekçede, taşınmazın imar düzenlemesine karşılık devredildiğinin belirtildiği, keza Yumurtalık Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/152 Sor. numaralı dosyasında ifadeleri alınan ve davacının belediye çalışanı olarak tarif ettiği Fatin ve Mahmut isimli kişilerin davacının iddiasını doğrularnitelikte beyan verdikleri, yine savcılık dosyası arasında yer alan ve “ ... taşınmazın mücavir alan içinde kalması ve buraların imara açılması ile ilgili %40 lık hissesini 2007 yılında Encümen kararında da belirtildiği üzere hibe etmiştir. Bahsedilen mevkide birçok kişi aynı nedenle taşınmazlarını %40 hisselerini Belediyemize hibe etmişlerdir... “ şeklinde ibare içeren 03.05.2011 tarihli Belediye yazısı ve eldeki dosyada yer alan ve “ .... Belediyemiz mücavir alanı içinde bulunan Ayvalık Köyü Kumluk mevkiinde tapunun 258 nolu parselinde imar uygulaması yapılmamıştır. “ şeklinde ibare içeren 24.01.2012 tarihli Belediye yazısı dikkate alındığında davacının imar düzenlemesi yapılacağı hususunda aldatıldığı ve bu suretle temlik işleminin gerçekleştirildiği, dolayısıyla iddianın kanıtlandığı sonucuna varılmaktadır.Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.