MAHKEMESİ: ADANA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 29/12/2011NUMARASI: 2010/753-2011/785Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 788 parsel sayılı taşınmazın davacının miras bırakanı adına kayıtlı olduğu, davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.Davacı, çekişme konusu taşınmazı davalıların ekim yapmak suretiyle haksız olarak kullandıklarını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Bilindiği üzere; T.M.K.'nun 683.maddesine dayalı elatmanın önlenmesi istekli davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu kuşkuzdur. Eylem kimin tarafından yapılırsa, davanın ona yönelik olarak açılması ve sonucundan onun sorumlu tutulması asıldır. Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf edilmesi ya da kullanıma sunulması o yeri haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmaksızın tasarruf edenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı da açıktır.Öte yandan; dava, taşınmazın aynına yönelik bulunduğuna göre keşfin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1086 Sayılı Yasanın 259. maddesi uyarınca tanıkların tamamının taşınmaz başında dinlenerek hangi davalının taşınmazın hangi bölümünü kullandığının belirlenmesi gerekeceğide kuşkusuzdurNevar ki; mahkemece hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazın hangi bölümünün kimin kullanımında olduğunun krokide gösterilerek denetime olanak verecek şekilde saptanması, bu konuda tüm taraf delillerinin toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi ve yargılama giderlerininde ona göre belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 28.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.