Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7634 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 6690 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: EĞİRDİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 02/03/2007NUMARASI: 2004/414-46DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİTaraflar arasında görülen davada;Davacı, ..ada..parsel sayılı taşınmazını davalı eşinin, hileli ve başka amaçlı olarak kardeşi A...kullanarak üzerine geçirdiğini, iyiniyetinden faydalanarak hileli şekilde sahip olduğunu ileri sürerek satışın ve tapunun iptali isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, dava konusu taşınmazın yarısının bedelini kendisinin ödediğini ancak davacı adına tamamının tescil edildiğini bu nedenle diğer yarısının bedelini davacıya ödemek suretiyle taşınmazı satın aldığını, hileli bir işlem yapılmadığını, satış işlemini davacının vekil aracılığıyla gerçekleştirdiğini, vekalet verilen kişiye karşı vekaletin kötüye kullanıldığına ilişkin bir iddianın ileri sürülmediğini, vekaletin sahteliği konusunda bir itirazda bulunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacı tarafından verilmiş olan vekaletin kötüye kullanılması sonucu dava konusu taşınmazın davalıya temlik edilmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişme konusu taşınmazın davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava tapu iptali isteğine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Hemen belirtmek gerekirki; bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi –genel ilke ile bağdaşmaz. Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davacıya, ayrıca tescil davacı açması için olanak tanınması, tescil davası açıldığı takdirde her iki davanın birleştirilerek görülmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken istek aşılmak suretiyle yazılı olduğu üzere tescile de karar verilmesi doğru değildir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü sair hususlar incenmeksizin HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.07.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.