Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7624 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 4580 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: DENİZLİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 29/11/2011NUMARASI: 2010/10-2011/363Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, elatmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil tazminatı talebinin kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, 2 parça taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteği bakımından konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin hüküm altına alınmasına karar verilmiştir. Çekişme konusu 2 ve 3 sayılı parsellerin davacıya ait olduğu, anılan parsellerin bir bölümünün davalılar tarafından 10-15 yıl önce binalar yapılmak sureti ile kullanıldığı, yargılama aşamasında da binaların yıkılarak müdahaleye son verildiği toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile sabittir.Bu belirleme karşısında elatmanın önlenmesi isteği bakımından yazılı şekilde karar verilmesi doğrudur. Ecrimisil yönünden yapılan değerlendirmeye gelince; bilindiği üzere ecrimisil, malikin kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir. Öte yandan, ariyet akdi yazılı olabileceği gibi sözlü de yapılabilir. Bunun yanı sıra muayyen bir müddet için öngörülebileceği gibi Borçlar Kanunu'nun 303.maddesi uyarınca gayrimuayyen bir süre için de yapılması olanaklıdır. Ariyet verenin, ariyet şeyi ne müddetini ne de niçin kullanılacağını tayin etmeyerek vermesi halinde, dilediği vakit geri alabileceği aynı Kanunu'nun 304. maddesi hükmü gereğidir.Somut olayda, taşınmaz uzun yıllardır davacının muvafakatine dayalı olarak davalılar tarafından kullanılmakla taraflar arasında sözlü ariyet akti oluşmuş, dava açılmakla akit sona erdirilmiştir. Bu durumda, muvafakate dayalı olarak kullanılan dönemde davalı tarafı kötü niyetli olarak kabul etmenin olanağı yoktur. Hal böyle olunca, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.