Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7617 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22041 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.Davacı, miras bırakanı ve babası olan ''... oğlu .....'ın'' kayden malik olduğu 510 ada, 1 parsel ile 490 ada, 3 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında baba adı ile soyadının yazılı olmadığını, halası olan ''...'in'' ise baba adının tapu kayıtlarında yazılı olmadığını ileri sürererk tapu kayıtlarındaki maliklerin kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı temyiz etmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden, dava konusu 510 ada, 1 parsel ile 490 ada, 3 parsel sayılı taşınmazların malikinin davacının babası olduğu, malikin baba adı ile soyadının yazılı olmadığı saptanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,Davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Tapuda kayıt düzeltilmesini ve tespiti taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilirlerBunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biride tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ile ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu işlerin bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılmasıda mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde bu yetkiye dayanarak talep eden kişinin dava açmakta kanuni temsil ehliyetinin (HMK’nin 52. m) bulunduğu kabul edilir.Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; öncelikle davacı tarafından alınmış bir yetki belgesi bulunmadığı gibi, dava konusu 490 ada, 3 parsel sayılı taşınmaz paydaşı olan ''...'in'' nüfus kayıtlarında ''....'' adlı çocuğu bulunmaktadır,O halde davacının halası adına dava açma hakkı olmadığı, davada davacılık sıfatı bulunmadığı halde, halasının payı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Davalının, temyiz itirazları yukarıda belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.