Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7569 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 3182 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/12/2011NUMARASI : 2010/234-2011/553Yanlar arasında görülen tapu iptal, tescil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.6.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat İ.E.geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, tescil ve tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kök muris M'in (M.) maliki olduğu 2707 ada 7 parsel sayılı taşınmazı 26.07.1989 tarihinde davalıların miras bırakanı İ.'a satış suretiyle temlik ettiği ve ölümü ile mirasçılarına intikalinden sonra bir kısım mirasçıların paylarını anneleri olan diğer mirasçı davalı K.'e 10.05.2010 tarihinde satış suretiyle devrettikleri ve taşınmazın davalı Kudret adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, tapu iptal ve tescil istekli davaların kayıt maliklerine karşı açılması gerekeceği tartışmasız olup,davada husumet kendilerine tevcih edilen V.E.E.ve P.'ın malik olmadıkları ve tek malikin K. olduğu, kayden sabit olup, K.dışındaki davalılar hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken bunlar hakkındaki davanın kabul edilerek harç, Avukatlık Ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaları doğru değildir.Diğer taraftan, davacılar, miras bırakan M.'in davalıların murisi İ.'a yapmış olduğu temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürülerek eldeki davayı açmışlar; davalılar isi bir tanesi “Tahhütname” bir diğeri “Gayrimenkul satış taahhütnamesi” başlığını taşıyan 26.07.1989 tarihli belgeleri ibraz ederek davaya karşı çıkmışlardır. Davaya mübrez gayrımenkul satış taahhütnamesi şeklindeki belge ve içeriğinden miras bırakan M.'in sağlığında mal varlığı üzerinde mirasçıları ile tasarrufta bulunmayı amaçladığı ve buna ilişkin olmak üzere belgenin düzenlendiği ve aynı tarihte de anılan belgeyi hayata geçirerek tapudan işlem yapmak suretiyle çekişmeli taşınmazın mülkiyetini davalı İhsan'a devrettiği görülmektedir.O halde, anılan belgenin 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 678 maddesi hükmüne göre düzenlenen ve mülkiyetin naklinin sebebini teşkil eden bir belge niteliği taşıdığı sabittir. Anılan yasal düzenleme uyarınca miras bırakanın mirasçıları ile henüz açılmamış bir tereke üzerinde yapmış olduğu sözleşmelerin yazılı olmak suretiyle hukuken hüküm ifade edeceği de kuşkusuzdur. Öyle ise, bu belgeler karşısında davalıların murisi İ.'a yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenler geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 19.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.