MAHKEMESİ : SARAY(TEKİRDAĞ) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/11/2013NUMARASI : 2011/38-2013/394Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil, olmazsa bedel tahsili davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;KARARDava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde bedelin tahsili istemlerine ilişkindir.Davacılar, kök mirasbırakan anneanneleri Safiye ’nın malik olduğu 1347,2054,2956 ve 1091 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanın davalı Türker’e verdiği vekaletname kullanılarak, vekil Türker eliyle diğer davalı Rebii’ye, daha sonra tekrar Türker’e satış suretiyle devrinin sağlandığını, yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile, taşınmazların dava dışı 3. şahıslara satılmış olması durumunda, miras paylarına tekabül edecek miktarda tazminata hükmedilmesini istemişlerdir.Davalı Rebii, 2000-2003 yılları arasında emlakçılık işi ile uğraştığını, davalı Türker’in İstanbul’da yaşaması nedeniyle, dava konusu 1091,1347 ve 2054 parsel sayılı taşınmazları müşteri bulması durumunda satması için vekâleten kendisine devrettiğini, ancak müşteri bulamaması ve emlakçılığı bırakacak olması sebebi ile taşınmazları tekrar Türker’e devrettiğini, bu aşamadan sonra taşınmazlarla ilgili bilgisinin olmadığını, Türker’in taşınmazları kendisine devrederken mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı hareket ettiğini bilmediğini, böyle bir niyetten haberdar olsa bu işe aracılık etmeyeceğini, diğer davalı ile birlikte hareket etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı Türker, murisin taşınmazların satılıp buradan elde edilecek para ile kendisine bakılmasını istediğini, bu amaçla kendisini vekil tayin ettiğini, satıştan elde edilen gelirle murisin sağlık ve bakım ihtiyaçlarının karşılandığını, muvazaa kastı ve mal kaçırma amacı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 2956 parsel sayılı taşınmaz yönünden feragat nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, 1091 parselin bölünmesiyle oluşan ve davalı Türker adına kayıtlı bulunan 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında tesciline, 2054 ve 1091 parsel sayılı taşınmazların belirlenen değerlerinden davacıların miras payları oranında davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğine ve toplanan delillere, özellikle mahkemece yapılan inceleme, araştırma sonunda mirasbırakan Safiye Tuna’nın vekil eliyle yapmış olduğu temliklerin muvazaa ile illetli olduğu belirlenmek suretiyle 1091 sayılı parselin ifrazı ile oluşan ve davalı Türker adına kayıtlı olan 14 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile davacıların miras payı oranında adlarına tescile, 2054 parsel sayılı taşınmaz ile 1091 parsel sayılı taşınmazın bölünmesiyle oluşan ve 14 parselin dışında kalan parsellere yönelik davacıların miras payları oranında bedele hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davalıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; davacılar, 2956,1091,2054 parsel sayılı taşınmazlar yanında 1347 parsel sayılı taşınmazın da mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalılara temlik edildiğini ileri sürerek bu taşınmaz yönünden de istekte bulunmuşlarsa da, mahkemece anılan taşınmaz hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir.Öte yandan, bilindiği gibi, feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK 307. md) . Davacının davadan feragat etmesi üzerine Mahkeme, davanın feragat nedeniyle reddine karar verir. Davasından feragat eden davacı, davada aleyhe hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemek zorundadır.(HMK 312.md) Feragat kısmi ise, yargılama giderlerine mahkumiyet, ona göre belirlenir. Somut olayda, davacılar vekili 10/12/2012 havale tarihli dilekçesi ile 2950 parsel sayılı taşınmazla ilgili taleplerinden vazgeçtiklerini bildirmiş, mahkemece bu parsele yönelik olarak feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuştur.Hal böyle olunca, mahkemece 1347 parsel sayılı taşınmaz yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması, 2950 parsel yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilip, oluşacak duruma göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.