Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7514 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10711 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 21.06.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ... ile diğer temyiz edenler vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Davacı, dava konusu 140 ada 203 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümün icra takibi sonucunda cebri ihale suretiyle davalılar adına tecil edildiğini, oysa ihale sürecinde birçok usulsüz işlem yapıldığını, bu nedenle tescilin yolsuz nitelik taşıdığını ileri sürerek, eldeki davayı açmış; yargılama sırasında ölünce, mirasçıları davayı sürdürmüştür.Davalılar, ileri sürülen hususların ihalenin feshi davasına konu edildiğine ve reddedilip kesinleştiğine de değinerek davanınn kesin hükümden ve esastan reddini savunmuşlardır.Mahkemece, 2009/2744 es.s. ihalenin ortadan kaldırılmasına yönelik davanın reddedilip kesinleştiği, böylece eldeki dava bakımından kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça esastan, davalı tarafça vekalet ücretinden temyiz edilmiştir.Hemen belirtmek gerekir ki; 2004 sayılı İcra Ve İflas Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca icra yargılaması basit yargılama usulüne tabidir. Aynı Kanunun 134. maddesinin ikinci fıkrasında ise, "ihalenin feshini, Borçlar Kanununun 226 ncı (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 281.) maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere,….. yalnız tetkik merciinden şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir" hükmü öngörülmüştür. Görüldüğü üzere bu hükümler, icra hukuku ile sınırlı olarak basit yargılamayı ve ihalenin hazırlanışı, ifası ve sonuçlandırılması sırasında vuku bulan ve de icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebilen fesihleri tanımlamaktadır. Bu çerçevede kalan bir soruşturma ve değerlendirmenin mülkiyet hakkının illetini teşkil eden nedenin varlığına ya da yokluğuna delalet edemeyeceği kabul edilmelidir. Türk hukuk sisteminde, tapu kayıtlarının oluşumunda illilik prensibi esastır. İhalenin ayakta bulunması ya da feshi isteğinin reddedilmiş olması keyfiyeti, temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmaz.Somut olayda, dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, çekişme konusu taşınmaz kaydının davalı taraf adına oluşumunun illetten yoksun bulunduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde olduğu iddiasına dayanıldığı anlaşılmaktadır.Hâl böyle olunca, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.Tarafların temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflar vekilleri için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birlirlerine verilmesine, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.