MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptal tescil aksi takdirde tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılardan... tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 21.06.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilen Davacı ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ..., davalı ..., davalı ..., davalı ... gelmediler yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...'in tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil; bu talep kabul edilmediği takdirde tenkis isteğine ilişkindir.Davacılar, muris babalarının 216, 218 ve 800 parsel sayılı taşınmazlarını mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı temlik işlemleriyle davalılara aktardığını ileri sürerek payları oranında tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuşlardır.Davalılardan ..., 800 parsel sayılı taşınmazda kendisine devredilen payların kısmen ölünceye kadar bakım şartıyla kısmen de hibe suretiyle murisin uhdesinden çıktığını, bakım görevinin yerine getirildiğini, hibe yoluyla yapılan temlikin ise ancak tenkise konu edilemileceğini belirtip davanın reddini savunmuş; diğer davalılar ise davaya cevap vermemişlerdir.Mahkemece, temlik işlemlerinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle tapu iptali-tescil yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.Gerçekten de, dosya içeriği ve toplanan deliller karşısında; muris ...'un mirastan mal kaçırma amacıyla muvazaalı satış ve ölünceye kadar bakım akitleriyle davaya konu 216 ve 218 parsel sayılı taşınmazları ikinci eşi ...'ya, 800 parsel sayılı taşınmazda 2/3 payını da yarı yarıya oğulları...'a temlik ettiği; 800 parsel sayılı taşınmazdaki 2/3 paydan 1/3 payı ...'den edinen karısı ...'nın da muvazaalı işlemleri bildiği ya da bilebilecek konumda bulunduğu kanaatine varıldığından, anılan taşınmazlar ve paylar hakkındaki davanın iptal-tescil isteği yönünden kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Temyiz eden ...'nın öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ne var ki, 800 parsel sayılı taşınmazdaki diğer 1/3 payın muris tarafından “hibe” suretiyle oğlu ...'a temlik edildiği, davalı ...'nın da bu payı ...'tan edindiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, “hibe” yoluyla yapılan temliklerde gerçek irade ile resmi akte yansıyan irade arasında bir uyumsuzluktan(muvazaadan) söz edilemeyeceğinden, bu tür temlikler hakkında 1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın uygulama yeri bulunmayıp, koşulların varlığı halinde ancak tenkise tâbi olacakları açıktır. Hâl böyle olunca, 880 parsel sayılı taşınmazdaki murisin “hibe” yoluyla elinden çıkardığı 1/3 pay hakkında “tenkis” yönünden değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi isabetsizdir.Davalı ...'nın temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden ... vekili için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.