Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7485 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21773 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ACIPAYAM SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/06/2013NUMARASI : 2012/1215-2013/595 Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı asil ve davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .... raporu okundu,açıklamaları dinlendi,gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece,davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesince "... Dava konusu 291 ada 27 parselin geldisi olan 1568 parsel ile 295 ada 6 parselin geldisi olan 4918 parsel kadastro tutanaklarına göre senetsizden S. kızı F.S.adına tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece nüfus müdürlüğünden yapılan araştırmada, davacının murisi 1909 doğumlu S. kızı F.S. başka 1902 doğumlu S.kızı F. S. isimli bir kişinin kaydının bulunduğu bildirilmiştir. Zabıta araştırmasında da aynı sonuca ulaşılmıştır. Tapu kayıt maliki ile aynı isme sahip S. kızı F. S.1987 yılında vefat etmiştir. Ancak nüfus kaydına göre mirasçıları olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş, bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilerken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması için, tapu kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan S. kızı 1902 doğumlu F. S. mirasçıları belirlenerek bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir." gereğine değinilerek bozulmuş olup mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 291 ada 27 parsel yönünden davanın reddine; 295 ada 6 parsel yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere, bozmaya uyulmuş olmakla bozma gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunlu olup, bu durum usuli kazanılmış hakkın bir gereğidir. Ne var ki, mahkemece bozma kararına uyulmasına karşın bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki; nüfus kayıtlarına göre "S. kızı F. S."' un ölümü ile geriye mirasçıları olarak çocukları D.C. ile gelini (2005 yılında ölen oğlu S. eşi) H.ve torunları (S. ve H.çocukları) İ. ve A. ile gelini (2009 yılında ölen oğlu M.eşi) C. ve torunları (M. ve C.çocukları) Ü. F. F. H.ve S. ile torunları (1979 tarihinde ölen oğlu A.A.çocukları) H.,M.M.N.N. ve Z. ile torununun eşi (1996 yılında ölen torunu Nuri'nin) eşi R. F.ile torunu (1987 tarihinde ölen oğlu H. çocuğu) C.ve torununun çocukları (2008 yılında ölen torunu F. çocukları) G. ve S. bıraktığı halde anılan mirasçılardan bir tek Ferkadın ilgili olarak değil mahalli bilirkişi olarak dinlenmiş 295 ada 6 parsel ile 1568 parselin davacının murisine 1729 parselin ise kendi murislerine ait olduğunu bildirmiştir. Öte yandan,dava konusu taşınmazlar 3083 sayılı Yasa kapsamında toplulaştırma işlemlerine tabi tutulmuş olup dosya arasında bulunan toplulaştırma cetveline göre dava konusu 291 ada 27 parselin toplulaştırma sonucu 271,1568,1729 ve 2772 sayılı kadastral parsellerden oluştuğu bildirilmesine rağmen 291 ada 27 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan kadastro parsellerin Tapu Müdürlüğünden sorularak tam olarak belirlenmediği gibi dava konusu 295 ada 6 parselin de 4918 kadastral parselden oluştuğuna dair belge de temin edilmemiş bilirkişi raporu ile yetinilmiştir. Hal böyle olunca; bozma ilamında belirtilen ilkeler doğrultusunda yukarıda belirtilen kişilerin adresinin tespiti ile mahkemeye çağrılarak veya usulüne uygun istinabe yolu ile dinlenerek taşınmazlar üzerinde bir hak iddialarının olup olmadığının sorulması, toplulaştırma ile oluşan davaya konu taşınmazların geldisi olan kadastro parsellerinin belirlenmesi ve bu parsellere ilişkin tüm dayanak kayıtların getirtilmesi, toplulaştırma işlemine ait tüm belge örneklerinin Gıda,Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünden ve gerektiğinde Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden istenmesi özellikle 291 ada 27 parselin geldisini 1729 parsel sayılı taşınmazın teşkil ettiği kesin olarak saptandığı taktirde 1729 parsele ilişkin olarak tapuda yapılan 25.07.1983 tarihli taksim sözleşmesindeki kimlik bilgilerinin davacının murisi "S.kızı F.S." ile tapu kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan "S. kızı F. Selçuk"'un nüfus kayıtlarıyla karşılaştırılması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı asil ve davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.