Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7464 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8648 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, davalı ... bakımından bedel isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 12 parsel sayılı taşınmazda yer alan 2, 3 ve 17 nolu bağımsız bölümlerin satışı konusunda davalı ...'ı vekil tayin ettiğini, bilahare 3 nolu bağımsız bölümün bilgisi ve iradesi dışında bir kişiye satıldığını öğrenmesi üzerine yaptığı araştırmada, çekişme konusu 2 nolu bağımsız bölümün de vekil ... tarafından davalı ...'a satış suretiyle temlik edildiğini öğrendiğini, satış konusunda bilgisinin olmadığını, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu iptali ve tescile, olmadığı takdirde bedele hükmedilmesini istemiştir.Davalı ..., taşınmazı 70.000,00 TL karşılığında davalı ...'e sattığını ve bu bedeli davacıya ödediğini, davalı ..., satı??ın gerçek olduğunu, kredi çekmek suretiyle satış bedeli olan 70.000,00 TL'yi davalı ...'e ödediğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.Davanın bedel isteği yönünden kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “...mahkemece çekişmeli taşınmazın intikaline ilişkin evrak ve bilgiler toplanmış keşif yapılmış ve bilirkişiden rapor alınarak sonuca gidilmiştir. Ne var ki, davacı delil listesinde tanık ve yemin deliline dayandığı halde bu delilleri kullanmasına imkan sağlanmamış ve davalı ...'in iyiniyetli olup olmadığı hususunda hüküm kurmaya yeterli bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda bir araştırma yapılması, eksiklikler giderilerek ilgili delillerin toplanması, ondan sonra tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik tahkikat ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, davalı ... bakımından bedel isteğinin kabulüne karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, bozma ilamına uyulmuş olmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulî kazanılmış hak oluşur ve mahkemece bozma ilamı doğrultusunda işlem yapmak zorunlu hale gelir.Ne var ki, mahkemece, içeriği açıklanan dairenin bozma ilamına uyulmasına karşın bozma gereklerinin yerine getirildiğini söyleyebilme imkanı yoktur.Şöyle ki; davacı taraf 15.01.2014 tarihli celsede tanıkları hakkında talimat yazılmasını istemiş, yemin teklif etme haklarını ise bilahare kullanacakları belirtmiştir. Ancak mahkemece tanıklar hakkında talimat yazılmadığı gibi yemin delililin de hatırlatılmadığı görülmektedir.Hâl böyle olunca; mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı ve yukarıda açıklanan ilke ve olgular uyarınca gerekli araştırma ve inceleme yapılarak davacı tanıklarının dinlenilmesi, sonrasında davacıya yemin teklif edip etmeyeceğinin hatırlatılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.