Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7461 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18255 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : HORASAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/12/2012NUMARASI : 2010/204-2012/198Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazlardan 19 ve 25 parsel sayılı taşınmazların davacı M.. T.., 72 parsel sayılı taşınmazın ise davacı A.. T.. adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar, davalı şirketler tarafından bu taşınmazlar üzerine telofon direği dikmek, baz istasyonu yapmak ve 72 sayılı taşınmazın bir bölümünü de fiilen yol olarak kullanmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Hemen belirtilmelidir ki, davacılardan M.. T.. adına kayıtlı 25 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı şirketler tarafından fiilen elatıldığı fen bilirkişi raporu ile saptandığına göre, bu taşınmaz bakımından el atmanın önlenmesine ve yıkıma, tecavüze konu olmayan diğer parseller bakımından ise davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu hususa ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir, Reddine.Ne var ki, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı vardır. Ayrı parsellere malik olup bu parseller konusunda birlikte dava açan davacıların işgal olmadığı saptanarak reddedilen her bir taşınmaz yönünden ayrı ayrı vekalet ücretinden sorumlu olacakları kuşkusuzdur. Bu durumda davacı Makbule'nin maliki olduğu 19 parsel sayılı ve davacı A. maliki olduğu 72 parsel sayılı taşınmazlar bakımından dava reddedildiğine göre, davacıların davalılara karşı bu parsellerin değeri üzerinden nispi tarifeye göre ayrı ayrı vekalet ücreti ödemelerine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalıların, değinilen hususa ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.