Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7440 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6332 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptali tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar bir kısım davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.-KARAR-Davacılar, miras bırakanları ...'nun kızlarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 641 parsel sayılı taşınmazdaki 3/6 payını ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile davalı oğlu ...'ya, yine 640 parseldeki 1/3 payını ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile davalı oğlu ...'ye temlik ettiğini, davalıların miras bırakana bakıp gözetmediklerini ileri sürüp, 640 parseldeki 1/3 payın, 641 parseldeki 6/8 payın tapusunun iptali ile adlarına tescilini istemişler,birleşen davada da 640 parsel sayılı taşınmazın tamamı mirasbırakan tarafından davalı oğlu .... devredildiğinden dava edilmeyen 2/3 payının tapusunun iptaline, 641 parsel sayılı taşınmazın ise 1/3 payının satış aktiyle devredilmesi nedeniyle tapusunun iptali ve adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar, bakım borçlarını yerine getirdiklerini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, murisin gerçek iradesinin ölünceye kadar bakım sözleşmesi yapmak olduğu, davacıların iddialarını kanıtlayamadıkları gerekçesi ile davanın reddine ilişkin verilen karar dairece; "... davalı ...'ye ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile devredilen 640 sayılı parsel yönünden işlemin danışıklı olmadığı belirlenmek ve bu olgu mahkemece benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur....Somut olayda, davacılar dava dilekçesinde miras bırakanın dava konusu edilen her iki temlikinin ölünceye kadar bakım sözleşmesine konu olduğunu bildirmişlerse de, dosyaya getirtilen kayıtlardan 641 sayılı parseldeki miras bırakanın Musa tarafından davalı ...'ya yapılan pay temlikinin satışa dayalı olduğu anlaşılmaktadır.Belirlenen bu olgu karşısında davacıların davada asıl amaçlarının murisin yaptığı devrin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında iptalini sağlamaktır. Diğer bir deyişle, davacılar miras bırakanın 641 parseldeki ...'ya yaptığı pay temlikinin de mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasındadırlar.O halde, mahkemece anılan parselin ölünceye kadar bakım sözleşmesine konu olmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmiş olması yerinde değildir.Hal böyle olunca, 641 sayılı parsel açısından iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin muris muvazaası iddiası bakımından irdelenerek değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, 641 parsel yönünden de yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi yerinde değildir..." 'gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama ve bozmadan sonra açılan birleşen davanın yargılaması sonucunda davacı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, asıl davada 640 parsel yönünden önceki hüküm kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davaların reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden,mirasbırakan ...'nun maliki olduğu 640 sayılı parselin tamamını 13.3.2003 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalı oğlu ....'ye temlik ettiği,641 parsel sayılı taşınmazın ise 3/6 payını aynı tarihte satış suretiyle davalı oğlu ...'ya temlik ettiği, murisin 04.08.2006 tarihinde öldüğü geriye çocukları olan davacılar ve davalıların kaldığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince 640 sayılı parsel yönünden işlemin danışıklı olmadığı belirlenmek ve bu olgu mahkemece benimsenmek suretiyle birleşen davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Bir kısım davacının 640 parsel sayılı taşınmaz bakımından temyiz itirazı yerinde değildir.Reddine.Bir kısım davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince,Hükmüne uyulan bozma ilamı, yukarıda açıklanan ilke ve olgular, yapılan keşif sonucu elde edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile, murisin maddi durumunun iyi olduğu , mal satmaya ihtiyacının bulunmadığı, ,taşınmazın gerçek değeri ile satış değeri arasında farklılık bulunması nedeniyle mirasbırakanın çekişme konusu 641 parsel sayılı taşınmaz bakımından davalı oğlu ...'ya yaptığı devir işleminin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır. Hâl böyle olunca; 641 sayılı parsel bakımından da davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılarak hukuki olmayan gerekçeler ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Bir kısım davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.