MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/10/2012NUMARASI : 2010/719-2012/491Taraflar arasında görülen miktar fazlası şerhinin işlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, miktar fazlası şerhinin işlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı Hazine; eski 979 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağında “Bu parseldeki 111 m2 lik fazlalık M.. H..ne aittir” şerhi mevcut iken taşınmazın daha sonra satış işlemine ve imar uygulamalarına tabi tutulduğunu ve son olarak 9950 ada 1 parsel solarak tescil edilerek 06.10.1993 tarihinde kat irtifakı tesis edildiğini, ancak anılan şerhin tapu kayıtlarında yer almadığını ileri sürerek, 9950 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarına “Bu parseldeki 111 m2 fazlalık M.. H..’ne aittir” şerhinin işlenmesine karar verilmesini istemiştir.Bir kısım davalılar, iddiaların doğru olmadığını, taşınmazdaki bağımsız bölümleri tapu kayıtlarına güvenerek edindiklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 9950 ada 1 parsel sayılı Arsa vasıflı taşınmaz üzerinde Kat irtifakı tesis edilmiş olduğu ve 20 adet bağımsız bölümden oluştuğu, 17 numaralı bağımsız bölümün 16.12.2014 tarihinde dava dışı Hanife Garip’e satış suretiyle temlik edildiği, 18 ve 19 numaralı bağımsız bölümlerde de yine dava dışı Murat ’a 25.4.2013 tarihinde pay temlikleri gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş HUMK.nun 186.maddesinde (6100 Sayılı HMK’nun 125. maddesi) dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. 6100 Sayılı HMK’nun 125/1. maddesi; dava açıldıktan sonra davalı, dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde; davacı taraf seçim hakkını kullanarak, dilerse temlik eden ile olan davasından vazgeçerek davaya devralan kişiye karşı devam edebileceği, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebileceği hükmünü içermektedir. Bu usul kuralının kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır.Hâl böyle olunca, 17, 18 ve 19 numaralı bağımsız bölümlerde dava dışı kişilere yapılmış olan temlikler gözetilerek, öncelikle yukarıda açıklanan usuli eksikliğin tamamlanması için hüküm bozulmalıdır. Bir kısım davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 Sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollaması ile ) 1086 Sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.