Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7358 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7650 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ELAZIĞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/01/2014NUMARASI : 2012/47-2014/19Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacı, kayden maliki olduğu 832 ada 13 parsel sayılı taşınmazı artezyen kuyusu açmak suretiyle davalı belediyenin işgal ettiğini, yerin kiralaması bakımından yaptığı başvurunun sonuçsuz kaldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine, yıkıma ve 5.000,00 TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesi isteğiyle eldeki davayı açmış, yargılama sırasında, dava açıldıktan sonra davalının kuyunun etrafını çeviren yapıyı yıktığını ve kuyuyu da kapattığını bildirerek ıslah suretiyle 33.563,00 TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ise, dava konusu taşınmazdaki derin kuyunun şehrin su ihtiyacını karşıladığını, yeni bir kuyu açılmadan anılan kuyunun devre dışı bırakılamadığını, dava açılır açılmaz yeni bir derin kuyu açarak dava konusu yeri terk ettiklerini, halen kullanılmayan yer için elatmanın önlenmesi talebinin yersiz olduğunu, ecrimisilin ise ancak idare tarafından Devlet İhale kanununun 75. maddesine göre istenebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kayden davacıya ait çekişmeli taşınmazdaki kuyunun davalı tarafından yargılama sırasında iptal ve terk edilmekle elatmanın önlenmesi davasının konusuz kaldığı, davacının 22.07.2009 tarihinde taşınmazı satın almak suretiyle mülkiyet hakkını edindiği, ecrimisil isteminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere göre; çekişme konusu 832 ada 13 parsel sayılı taşınmazda davacının kayden malik olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, taşınmazın öncesinin 832 ada 10 parsel iken davacı tarafından 22.07.2009 tarihinde satış suretiyle edinildiği, ardından 832 ada 11 parselle tevhit ile 834 ada 12 parsel olduğu, sonrasında ise ifraz ile dava konusu yerin davacı adına 22.04.2011 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır.Dosya kapsamı ile, kayden davacıya ait çekişme konusu taşınmaza davalı idarenin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın artezyen kuyusu açmak suretiyle müdahale ettiği, eldeki davanın açılması üzerine anılan kuyuyu çevreleyen yapıyı yıkmak ve kuyuyu kapatmak suretiyle müdahalesine son verdiği belirlenmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği bakımından davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle anılan istekler bakımından karar verilmesine yer olmadığına, haksız kullanım tazminatı olan ecrimisil isteğinin de kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davalının öteki temyiz itirazlarına gelince; davacının iddiası bakımından mahkemece mahallinde yapılan uygulama sonucu elde edilen 22.07.2013 tarihli fen bilirkişi raporu ile, dava konusu 832 ada 13 parsel sayılı taşınmazda çekişmeye konu artezyen kuyusunun yeri parselin köşesinde gösterilmiş, fakat, anılan kuyunun ne kadarlık bir taşınmaz alanını işgal ettiği, kuyunun varlığının taşınmazın tamamının kullanımına engel olup olmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır.Öyleyse, davalının çekişme konusu taşınmazın ne kadarlık alanını işgal ettiği belirlenmediği halde, arsa nitelikli, 373,86 m2.lik yerin tamamı işgal edilmiş kabul edilerek rapor hazırlayan 09.09.2013 tarihli inşaat bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle ecrimisil bakımından yazılı şekilde karar verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez.Hal böyle olunca; mahkemece, mahallinde yeniden uzman bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak ecrimisil istenen dönemlerde davalı idare tarafından müdahaleye konu edilen artezyen kuyusunun ne kadarlık bir yeri işgal ettiğinin metre kare olarak tespit edilmesi, anılan kuyunun davacının taşınmazın diğer kısımlarını kullanmasına engel olup olmadığının saptanması, uygulamayı gösterir ve denetime elverişli bilirkişiden kroki de tanzim edilerek rapor alınması, belirlenecek müdahale alanı bakımından usulüne uygun ecrimisil hesabı yapılması ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.