Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7355 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18186 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı, kayden maliki bulunduğu 2828 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki kat irtifaklı 14 no.lu daireyi davalı eski eşi ile davalı çocuklarının uzunca bir süreden beri hiçbir hukuki hakları olmadan ikamet etmek suretiyle işgal ettiklerini, bugüne kadar herhangi bir ödeme yapmadıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı ..., eski eşi davacıya ait evde davalı oğlu ... ile birlikte oturduğunu, davacıdan tazminat alacağı bulunduğunu belirtip davanın reddini savunmuş, davalı ..., dava konusu taşınmazda kendisinin oturmadığını, annesi ve kardeşinin ikamet ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, taşınmazın gerçek değerinin davalı ...'nin davacıdan alacağını karşılamaktan uzak olduğu, davacının taşınmaz üzerindeki hacizleri kaldırmadan eldeki davayı açmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu bağımsız bölüm meskenin kayden davacıya ait olup evin eski eşi ... ile oğlu ... tarafından tasarruf edildiği sabittir. Bilindiği üzere mülkiyet hakkı Anayasanın 35. maddesi ile koruma altına alınmış bu husus TMK'nın 683 maddesinde ''Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir'' şeklinde düzenlenmiştir. Öte yandan, elatma haksız eylem olup elatmanın önlenmesi davaları da haksız eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılabilir. Somut olayda, davacıyla davalı eski eşi ve reşit oğlu arasında taşınmazı kullanmalarını haklı kılacak bir akdi ilişki olduğu savunulup bu konuda bir delil bildirilmiş değildir. Hâl böyle olunca, taşınmazda oturduğu kanıtlanamayan davalı ... yönünden davanın reddi sonucu itibariyle doğru olup, diğer davalılar bakımından davacının Türk Medeni Kanununun 683.maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hukuki olmayan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekilinin, temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,16.6.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.