Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 734 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 11576 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: ONDOKUZMAYIS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 01/05/2008NUMARASI: 2007/10-2008/42Taraflar arasında görülen davada;Davacı hazine, Engiz çayının doldurulması ile oluşan arazilerin davalı Belediye’nin 8.6.2006 tarih 45 sayılı Encümen kararı ile ihdasen davalı Belediye adına tescil edildiğini oysa TMK’nun 708. md. gereğince yeniden oluşan arazilerin hazineye ait olacağının düzenlendiğini ileri sürerek 12 adet taşınmazın tapusunun iptali ile tescili isteğinde bulunmuştur.Davalı Belediye, 2644 sayılı yasanın 21. md. de yol fazlası yerlerin belediye’ye ait olacağı hususunun düzenlendiğini, diğer yandan eski dere yatağının belediye imkânları ile doldurulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, bir kısım parsellerin 2644 sayılı yasanın 21. md. gereğince iptal edilen ve kapanan yol fazlalıkları olduğu, bir kısım parsellerin ise Engiz Çayının eski yatağının kurutularak doldurulması ile ıslah edilen yerlerden olduğu, Belediye Yasasının 79/2 md. gereğince Belediyenin tasarrufunda bulunan yerlerden olduğu gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .aporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava TMK’nun 708. maddesi hükmüne dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre; özellikle niteliği yol olduğu mahkemece saptanan çekişme konusu yerlere yönelik açılan davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Bu yönlere değinen davacının temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Hazinenin öteki temyiz itirazlarına gelince;Hemen belirtilmelidir ki, 2644 sayılı yasanın 8. ve 9. ayrıca 3621 sayılı yasanın 7.maddesi hükümleri kurutma, doldurma yoluyla taşınmaz mülkiyetini elde etmenin koşullarını açıkça belirlemiş olduğu halde, davalı Belediye tarafından değinilen usul ve esaslara uyulmadan anılan çekişme konusu yerler hakkında ihdasen adına sicil oluşturması mümkün olmadığı gibi, taşınmazların niteliği gözetildiğinde 4916 sayılı yasa ile yürürlükten kaldırılan 775 sayılı yasanın 3. md.gereğince taşınmazların Belediye’ye geçen yerlerden de olmadığı, kaldı ki yürürlükten kaldırılan 5272 ve 5281 ve halen yürürlükte olan 5393 sayılı yasanın 79. md. hükmü uyarınca bu tür yerlerin tasarruf idare ve nezaretinin belediyelerde olduğu kabul edilmiş ve fakat yasal düzenlemede taşınmazların mülkiyeti yönünden belediye’ye bir hak tanınmamıştır.O halde, Belediye’nin almış olduğu idari karara dayalı olarak ihdasen adına sicil kaydı oluşturmasının hukuken dayanağının var olduğu kabul edilemeyeceği gibi bu şekilde oluşan sicil kaydınında Türk Medeni Kanununun 1025.maddesi hükmü gereğince yolsuz tescil niteliği taşıdığı tartışmasızdır..Hal böyle olunca, Engiz çayının doldurulması ile oluşan 2152, 2153, 2154, 2155, 2156, 2157, 2158 parsellere yönelik davanın kabul edilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.md gereğince BOZULMASINA, 22.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.