Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7328 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18071 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babası ...'nin 44 parsel sayılı taşınmazdaki 3175/6175 payını davalı oğlu ...'e, aynı aşınmazdaki 3000/6175 payını diğer davalı oğlu ...'e satış göstermek suretiyle devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.Davalılar, iddiaların doğru olmadığını, işlemin gerçek satış olduğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...'nin 44 parsel sayılı taşınmazdaki 3175/6175 payını 10.06.1980 tarihinde davalı oğlu...'e, aynı taşınmazdaki 3000/6175 payını 03.07.1986 tarihinde davalı oğlu ...'e satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakanın 12.02.2009 tarihinde ölümüyle geride mirasçı olarak çocukları olan davacı kızı ... ile davalı ... ve ... ile dava dışı mirasçıları ...'in kaldıkları, dava dışı mirasçılar düzenlenen "Belge" başlıklı evrakın içeriğine göre satışın gerçek olduğunun bildirildiği anlaşılmktadır. 1.4.1974 gün 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının mirasbırakanın mal kaçırma amacı ile temlik yaptığının saptanması halinde uygulanabileceği açıktır.Somut olayda davanın kabulü halinde mirasçı sıfatı ile hak sahibi olacak dava dışı mirasçılar ..., ... tarafından düzenlenen 30.03.2011 tarihli "Belge" başlıklı belge içeriğine göre temlikin satış olduğu bildirildiğine göre bu beyanlara itibar edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Bilindiği ve TMK'nun 6. maddesinde düzenlendiği üzere herkes iddiasını ispat etmekle mükellef olup temlikin muvazaalı yapıldığına yönelik iddianın kanıtlanmadığı gibi tarafların kardeşlerinin beyanlarından davalılara yapılan temlikin gerçek satış olduğu murisin mal kaçırma amacı ile hareket etmediği sonucuna varılmaktadır.Hâl böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeler ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.