MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ile tescil, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne; birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar (birleştirilen davada davacılar) vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile miras payı oranında tescil; birleştirilen dava ise çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacılar, anneleri olan ...'ın maliki olduğu 7195 ada 17 parselde bulunan mesken niteliğindeki 3 nolu bağımsız bölümü kızı olan davalı ...'e 19.02.1993, ...'in de kardeşi ....e 04.08.1994 tarihli satış aktiyle temlik ettiğini, ...'in ölümü üzerine intikal işlemi ile taşınmazın onun mirasçıları olan diğer davalılar ...adına elbirliği mülkiyetine tabi olarak tescil edildiğini, ancak yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler; yargılama sırasında diğer mirasçılar ... dahili davalı olarak davaya dahil edilmişler; birleştirilen davada davalı olan davacı ... ve Suna, birleştirilen davanın reddini savunmuşlardır. Davalı ..., kredi alabilmek için ipotek kurdurmak üzere taşınmazın muris tarafından bedelsiz olarak kendisine verildiğini, bilahare ...'in evlenmesi esnasında taşınmazdan faydalanabilmesi için murisin talimatı üzerine taşınmazın yine bedelsiz olarak ...'e devredildiğini belirtip açılan davayı kabul etmiştir.Davalı ..., ..., zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak, taşınmazın ... tarafından mirasbırakanları ...'e bağışlandığını belirtip davanın reddini savunmuşlar; birleştirilen davada ise davalılar ...'nın taşınmazı işgal ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve 100,00 TL ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır.Dahili davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.Mahkemece, asıl dava yönünden muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile tüm mirasçıların payları oranında tescil hükmü kurmak suretiyle davanın kabulüne; birleştirilen dava yönünden ise taşınmazın mirasçı sıfatıyla kullanıldığı ve herhangi bir ihtarname gönderilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş;hüküm, davalılar (birleştirilen davada davacılar) vekili tarafından asıl davaya hasren temyiz edilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ara malik olan davalı ...'in kabul beyanı ile yapılan işlemin bedelsiz, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle asıl davada işin esası hakkında yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar (birleştirilen davada davacılar) vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ne var ki, davacılar miras payları oranında tescil isteminde bulundukları ve davaya dahil etmek (dahili dava) suretiyle bir kişiye taraf sıfatı verilemeyeceği halde, mahkemece taleple bağlılık ilkesine (6100 sayılı HMK. nun 26.maddesine) aykırı şekilde davalı ... ve hakkında usulüne uygun dava bulunmayan diğer ... mirasçıları ... ve ...'ın payı yönünden de davanın kabul edilmiş olması doğru değildir. Hâl böyle olunca, dahili davalı ..., hakkında davanın reddine karar verilmesi, davacıların mirasçılık belgesindeki miras payları oranında iptal-tescile hükmedilmesi ve kalan payların yine kayıt maliki olan davalılar ... ve ... üzerinde bırakılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.Davalılar (birleştirilen davada davacılar) vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.