Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7260 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21289 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : MERZİFON ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/12/2013NUMARASI : 2013/219-2013/687Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi 'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği dava değeri yönünden reddedilerek gereği görüşülüp düşünüldü.-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacılar, kayden paydaşı oldukları 265 ada 18 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle bedel tespiti ve tescile karar verilmesi için davalı tarafından 2007 yılından bu yana 2 ayrı dava açıldığını, ilk davanın reddedildiğini, 10.10.2011 tarihinde açılan ikinci dava sonucunda 29.3.2013 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini, 2007 yılından bu yana taşınmazdan fiilen ve hukuken yararlanamadıklarını ileri sürerek 29.3.2013-29.3.2008 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, ecrimisil istenilen sürede davalının taşınmaza fiili bir müdahalesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, “arsa” vasfındaki çekişme konusu 265 ada 18 parsel sayılı taşınmazın müştereken davacılar Mahmure, Fahri, Abdurrahman, Bahadır, Onur ve Armağan ile davacılar Recep ve Münevver'in mirasbırakanı Makbule adına kayıtlı iken, Merzifon Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.3.2013 tarih, 2011/480 E-2013/242 K sayılı kararı ile, kamulaştırma nedeniyle tapunun iptaline, davalı Belediye Başkanlığı adına tesciline karar verildiği, davalı Belediye tarafından aynı taşınmaza ilişkin olarak 12.4.2007 tarihinde açılan kamulaştırma nedeniyle bedel tespiti ve tescil davasının, idarece bedel depo edilmediğinden reddine karar verildiği, davacıların 2007 yılından bu yana taşınmazdan faydalanamadıklarını ileri sürerek 15.4.2013 tarihinde eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatıdır. Kamulaştırma kararı alınmadan veya kamulaştırma işlemleri tamamlanmadan taşınmaza el koymuş bulunan idare, haksız işgalci konumundadır. Taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar davalının taşınmaza elatması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak yerin kamulaştırılması istendikten sonra, dava gününde bu yerin mülkiyetini idareye devretmeye razı olduğundan dava gününden sonraki zaman için hem ecrimisil hem de faiz isteyemez.Öte yandan, 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Somut olayda, 12.4.2007 tarihinden bu yana devam etmekte olan yargılama sürecinde çekişme konusu taşınmazın etrafı çevrilerek ve içerisine kum, taş koyulmak suretiyle davalının tasarrufu altında bulunduğu, tapu kaydına konulan şerhler ve sözü edilen müdahale nedeniyle davacıların taşınmazdan fiilen ve hukuken yararlanamadıkları tüm dosya kapsamı ile sabittir. Ancak, davacıların kamulaştırma nedeniyle bedel tespiti ve tescil davasının dava tarihine kadar ecrimisil isteyebilecekleri kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, 15.4.2008 tarihinden 10.10.2011 tarihine kadar belirlenecek ecrimisile (davacıların payları oranında) hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davalının taşınmaza müdahalesi bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.