MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/11/2013NUMARASI : 2011/710-2013/450Taraflar arasında görülen ecrimisil-harici satış bedelinin tahsili davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın, reddine; karşı davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar-karşı davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Asıl dava, ecrimisil; karşı dava, harici satış bedelinin tahsili isteklerine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakanlarından intikal eden 11 parsel sayılı taşınmazın tamamının 1983 yılından bu yana amcaları olan davalı tarafından kullanılmakta olduğunu, taşınmaza 200 adet armut ağacı diktiğini, kullanımdan dolayı herhangi bir bedel ödemediğini ileri sürerek, dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık dönem için 7.500,00-TL ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, 1983 yılında taşınmazı davacıların murisinden haricen satın aldığını, bu satışa güvenerek masraf edip ağaç diktiğini, satış bedeli ödeninceye kadar ecrimisil istenemeyeceğini belirtip davanın reddini savunmuş; karşı dava ile, murise ödediği taşınmazın satış bedelinin güncellenerek davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar 3. Hukuk Dairesince, “... dava konusu taşınmaz tapuda kayıtlı olup, bu taşınmazın satın alınması, ancak resmi şekilde yapılan satış ile mümkün olacaktır. Harici olarak yapılan satışlar geçerli değildir. Taşınmaz halen davacıların murisi adına kayıtlıdır. Davacılar bu nedenle hak sahibi olduklarından, davalı taraf taşınmazı satın aldığını ispat edemediği sürece, davacıların ecrimisil isteme hakları bulunacaktır. Ancak, haricen yapılan mal satışından dönüldüğünde satış bedelini geri vermeyen taraf, taşınmaz malın kendisine verilmesi için karşı tarafı zorlayamaz. Verdiği bedel kendisine verilmeyen taraf parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir. Öyle ise mahkemece, davalı tarafa taşınmaz bedelini karşı tarafın murise ödediğini ve geri alamadığını ispat yönünden imkan tanınarak ispat etmesi halinde ecrimisile hükmedilmemesi, aksi halde ecrimisil talep edilebileceği kabul edilerek buna göre hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. Karşı dava yönünden ise, karşı davanın süresinde açılmadığı itirazı ancak ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekmekte olup, ileri sürülmemiş ise mahkeme bunu res’en gözetemez. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, asıl davanın reddine; karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan deliller ile, çekişme konusu 11 parsel sayılı taşınmazın davacıların murisi tarafından davalıya haricen satıldığı, Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/596 Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde de bu hususun kesinleştiği saptanmak, ecrimisilin kötü niyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu bir nevi haksız işgal tazminatı olduğu, davalının harici satın almaya dayalı kullanımının kötü niyetli olmadığı gözetilmek suretiyle asıl davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacılar-karşı davalıların öteki temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.Ancak, karşı dava bakımından harici satış olgusu sabit ise de, harici satış bedelinin miktarı ve davacılar murisine ödenip ödenmediği hususları usulünce kanıtlanmış değildir.Şöyle ki, davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde 1983 yılında 25.000.000,00-TL; ilerleyen aşamalarda 25.000,00-TL harici satış bedeli ödediğini iddia etmiş ise de, bu miktarlar ancak belge ile kanıtlanabilecek miktarlar olup, tanık ile kanıtlanması mümkün değildir. Davalı-karşı davacı tarafça herhangi bir belge de ibraz edilememiştir.Hâl böyle olunca; karşı davanın da reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacılar-karşı davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.