Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7248 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 6608 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: SİVRİCE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 08/12/2010NUMARASI: 2010/48-2010/92Taraflar arasında görülen davada; Davacı, Hazine kadastroca davalı adına tespit ve tescil edilen 130 ada 9 parsel sayılı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, zilyetlikle kazanılamayacağını ileri sürerek, tapunun iptal ve tescilini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece "dosya içeriğinden toplanan delillerden yapılan uygulama sonucu alınan fen bilirkişi rapor ve krokisinden 9 parsel sayılı taşınmazın A-C-D ile gösterilen bölümleri yönünden davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı ancak B ve E ile gösterilen kısımlar yönünden uzun süreli kullanmama nedeniyle zilyetliğin terkedildiği; davalı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmediği., 3402 Sayılı Yasanın 18.maddesi hükmü gereğince ileride ekonomik yarar sağlayacağı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamı uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü: Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan soruşturma sonucu dava konusu 9 parsel sayılı taşınmazın Fenbilirkişi krokisinde A-C ve D ile gösterilen bölümleri yönünden davanın rededilmesinde B ve E ile gösterilen bölümleri bakımından zilyetliği terkettiği taşınmazın uzun süredir kullanılmadığı davalı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmediği gözetilerek anılan yerler yönünden 3402 Sayılı Yasanın 18.maddesi hükmü gereğince davacı adına tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davacı Hazinenin tüm davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Davalının öteki temyiz itirazlarına gelince;Bozma ilamında Fen bilirkişisinin 18.11.2009 tarihli rapor ve krokisinde B ve E ile gösterilen bölümlerin tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gereğine değinilmiş olup, hükmün 3.fıkrasında "B" yerine "D" ile gösterilen yer denmişse de bu husus maddi yanılgıya dayalı olduğundan ve bozmayı gerektirmediğinden "D" ibaresinin "B" olarak düzeltilmesine.Öte yandan 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16.maddesiyle 3402 Sayılı Yasanın 36.maddesi hükmüne bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden ve Avukatlık parasından davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur.Hal böyle olunca yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru değildir.Davalının temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.