MAHKEMESİ : SİMAV ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/02/2014NUMARASI : 2009/159-2014/91Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi 'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakan anneleri Özgül S..'in, tek malvarlığı olan dava konusu 1151 parsel sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakma akti ile davalı oğluna temlik ettiğini; murisin, 14/04/2008 tarihinde öldüğünü, aradan geçen 8 yılık sürede bakıma muhtaç olmadığını, söz konusu taşınmazı kendilerinden mal kaçırmak amacıyla davalıya bağışladığını, ancak, tapudaki bağış işleminin gizlenerek, işlemin ölünceye kadar bakma akti olarak düzenlendiğini ileri sürerek, 1151 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline ve mirasçılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmesin talep etmişlerdir. Davalı, mirasbırakanın mide kanseri hastalığı nedeniyle çok zahmetli ve masraflı bir tedavi süreci geçirdiğini, özel hastanelerde tedavi olduğunu, hastalığı süresince davacıların muris ile ilgilenmediklerini, hastane masraflarını kendisinin karşıladığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaanın objektif ve subjektif şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, mirasbırakan 1947 doğumlu Özgül S..'in 14/04/2008 tarihinde öldüğü, geriye mirasçısı olarak, davacı kızları ile davalı oğlunun kaldığı, mirasbırakanın, tek taşınmazı olan davaya konu 1151 parsel sayılı taşınmazını 23/03/2000 tarihli ölünceye kadar bakma akti ile davalı oğluna devrettiği; murisin, mide kanseri hastası olması nedeniyle davalı oğlunun bir evlat olarak yapması gereken şekilde bakım ve ihtiyaçlarını karşıladığı, mirasbırakanın, daha sonra 18/07/2005 tarihli vasiyetname ile davaya konu 1151 parsel sayılı taşınmazın, içinde yaşadığı evinin bulunduğu 300 metrekarelik kısmını davalı oğluna, 351 metrekarelik bahçe kısmını ise davacı iki kızına vasiyet ettiği, tarafların, Simav Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/521 esas sayılı dosyası ile açılan 18.07.2005 tarihli vasiyetnamenin iptali için herhangi bir dava açmadıkları anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Bir başka ifade ile murisin iradesi önem taşır.Yukarıda değinilen somut olgulara göre, mirasbırakanın, dava konusu 1151 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak davalıya yapmış olduğu ölünceye kadar bakma aktiyle temliki işleminde gerçek amaç ve iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olduğu ve bu amaçla temliki gerçekleştirdiği, sonradan vasiyet yoluyla bu durumu düzeltmek istediği sonucuna varılmaktadır.Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davacılar vekilinin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.