Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7223 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 3604 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 02/04/2009NUMARASI: 2006/125-2009/120Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 800 parsel sayılı taşınmazın 1957 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında şahıslar adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın koruma imar planında 1. derece doğal sit alanında ve aynı zamanda bataklık, sazlık durumda olup, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, miktar fazlasının hazine adına tescili gerektiğini, taşınmazın imar görerek 6113 ada 1, 6114 ada 5, 6115 ada 3, 6152 ada 16, 6153 ada 5 nolu parsellere gittiğini ileri sürerek, taşınmazların tapularının iptal edilerek hazine adına tescili isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesine ilave yolu ile bazı düzenlemeler getiren 5841 Sayılı Yasa gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen hazinenin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak, her dava açıldığı tarihteki koşullara bağlıdır. Bir taraf dava açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre davasında haklı olduğu halde dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren (geçmişe etkili) yeni bir yasa hükmü ya da İnançları Birleştirme Kararı gereğince davayı kaybederse yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Anılan bu kural yasal ve yargısal uygulamada kararlılık kazanmıştır. (Baki Kuru, Hukuk Usulü Muhakemeleri 5. cilt, sayfa 5338, dipnot 159; 10. H.D. 21/12/1976, 8770/8739 ve dipnot 160: 5. HD 12/09/1977, 5445/5655 dipnot 161: 10.HD 24/02/1976, 6296/1297).Hal böyle olunca; yapılan uygulama neticesinde dava tarihinde davacı hazinenin davasında haklı olduğu gözetilerek yargılama giderleri ile avukatlık ücretinden ve maktu harçtan davalı tarafın sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.