Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 718 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12790 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : TARSUS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/04/2012NUMARASI : 2011/472-2012/152Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, kat mülkiyeti kurulu 47 nolu bağımsız bölümün kayden davacıya ait olduğu, davacının, anılan bağımsız bölümü davalı Tarsus İlçe Teşkilatının haksız yere kullanmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı görülmektedir. Bilindiği üzere; Siyasi Partilerin belde, ilçe ve il teşkilatlarının parti tüzel kişiliğinden ayrı ve bağımsız bir tüzel kişilikleri yoktur. Öte yandan Siyasi Partiler Kanunu hükümleri uyarınca Parti Genel İdare Kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan bir kararla onaylanmadığı takdirde il ve ilçe teşkilatının yaptığı sözleşme ve girdikleri yükümlülüklerinden dolayı parti tüzel kişiliğinin sorumlu tutulamayacağı, bu takdirde sorumluluğun sözleşmeyi imzalayan kişilere ait olacağı hükme bağlanmıştır.Diğer taraftan; elatma bir haksız eylem olup, elatmanın önlenmesi davaları da haksız eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılır.Somut olaya gelince; evrak arasına alınan ve aynı yerle ilgili olarak davacılar tarafından açılan ve açılmamış sayılmasına karar verilen Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/392 Esas, 2011/428 Karar sayılı dosyasının yargılaması sırasında gerçekleştirilen keşifte parti ilçe yöneticilerinin; çekişmeli yerin parti tarafından 1,5 aydır kullanıldığı, taşınmazın satın alınması için girişimler olduğu, ancak fiyatta anlaşılamadığını beyan etmişlerdir. Ne var ki çekişmeli yerin partinin ilçe teşkilatı tarafından kullanılması, kiralanması veya satın alınması hususunda genel merkezin bir bilgisinin bulunup bulunmadığı, bu konuda yazılı yetki ve onay verilip verilmediği, çekişmeli yerin partinin genel merkezin bilgisi ve talimatları dahilinde kullanılıp kullanılmadığı hususları üzerinde durulmuş değildir.Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın davalı partinin ilçe teşkilatı tarafından kullanılması yönünde parti genel merkezi tarafından yetki ve onay verilip verilmediği hususunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, bu konuda tarafların gösterecekleri tüm delillerin toplanması, genel merkez tarafından yetki ve onay verilmediğinin belirlenmesi halinde, yetkisi olmadığı halde elatma eylemini gerçekleştiren gerçek kişilerin sorumluluğunu gerektireceğinin düşünülmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.