Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 716 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16470 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: AKÇAKOCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 16/12/2011NUMARASI: 2010/95-2011/416Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davalı Recep yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ile davalı E.Y.. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacı, miras bırakan babası R..'e ait çekişme konusu 15 parsel sayılı taşınmaza, komşu 12, 13 ve 14 nolu parseller üzerine yapılan inşaatların hafriyatlarının yüklenici ve müteahhit olan davalılar S.. ve E.. ile anılan taşınmazların maliki olan diğer davalı tarafından dökülmek suretiyle elattıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davalı R..'in çekişme konusu parsele müdahalede bulunduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile bu davalı yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle davalıların Akçakoca Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2010/138 Esas, 2011/108 Karar sayılı dosyasından verdikleri ifadelerine göre; kayden davacının miras bırakanı R. A..'e ait 15 parsel sayılı taşınmaza davalılar S. ve E..'ın hafriyat ve moloz dökmek suretiyle müdahale ettikleri belirlenmek suretiyle anılan davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı E. Y..'ın tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Somut olayda, davalılar S.. ve E..'ın, davalı R..'e ait taşınmaz üzerine inşaat yaptıkları sırada çıkan hafriyatı çekişmeli taşınmaza dökmek suretiyle müdahaleyi gerçekleştirdikleri tartışmasızdır. Hemen belirmek gerekir ki, yüklenici inşaatı yaparken komşu taşınmaza bir zarar vermiş ise, Borçlar Yasasının 41. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi) hükmünce kusura dayanan bir sorumluluk altında olduğu muhakkaktır. Buna karşılık arsa malikinin sorumluluğu ise TMK'nın 730 ve 738. maddesi anlamında olup, objektif, kusursuz sorumluluktur. Anılan düzenlemeler gereği arsa sahibi hiçbir kusuru olmasa bile kendi arsasına yaptırdığı yapının doğuracağı her türlü zarardan yapının maliki olması nedeniyle kusur aranmaksızın sorumludur. O halde, davalı R.. yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, davacının eski hale getirme isteği bakımından da olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması da isabetsizdir. Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.1.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.