MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/06/2011NUMARASI : 2010/432-2011/280Yanlar arasında görülen el atmanın önlenmesi davası sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalıların, çekişmeli taşınmazı dava dışı paydaştan kiralamak suretiyle kullandıkları ve belirtilen durum karşısında davacının tek başına elatmanın önlenmesini istemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının çekişme konusu Belediye Hizmet alanı niteliğindeki 319 ada 2 sayılı parselde dava dışı çok sayıda kişiyle birlikte paylı mülkiyet hükümlerine göre paydaş olduğu, davalıların ayni ve şahsi bir haklarının olmadığı, davalılardan Mustafa ve Gülşen'in 11.02.2011 havale tarihli uzman bilirkişi rapor ve krokisinde ''A'' harfi ile gösterilen yeri cafe olarak işletmek suretiyle taşınmazda tasarruf ettikleri, anlaşılmaktadır.Davalı yan, anılan taşınmazı, dava dışı (10/977) pay sahibi Mezitli Belediyesi'nden kiraladıklarını savunmuşlardır. Hemen belirtmek gerekir ki, paylı mülkiyete tabi taşınmazların kiraya verilmesi TMK'nun 691. maddesi ve 6.5.1955 tarih 12/18 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanmasına bağlıdır.Ayrıca, TMK'nun 683. maddesi hükmüne göre bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir; aynı yasanın 693/3 md uyarınca da paydaşlardan her biri, ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir. Bu durumda, paydaşların biri tarafından el atmanın önlenmesi istenmesine yasal bir engel yoktur. Öte yandan, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve ilkeler gözetildiğinde; somut olayda, pay ve paydaş çoğunluğu ile gerçekleştirilmeyen kira akdinin geçerli olduğundan söz edilemeyeceği gibi; böylesi bir kira akdinin; sözlemenin tarafı olmayan davacıyı bağlamayacağı da kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davalılar M..ve G..yönünden, davacının payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile davanın reddedilmiş olması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.