Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7145 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7263 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, evlenmek amacıyla dava dışı ... isimli şahsın tanıştırdığı Azeri uyruklu ... isimli kadını yurt dışından getireceğinden bahisle ...'a 2.500,00 TL para ödediğini, kadının evlenmek için taşınmaz istemesi üzerine ...'ın teklifini kabul ederek tanıdığı olan dava dışı ... isimli şahsa 08/08/2011 tarihli vekaletname ile mutlu olmaları halinde çekişmeli 9 sayılı parselin 1/3 payını ...'ya satışı konusunda yetki verdiğini, bilahare tanıdıklarının uyarıları neticesinde 20/09/2011 tarihli azilname ile ...'i vekillikten azlettiğini, ancak 15/08/2011 tarihinde çekişmeli taşınmazın 1/3 payının vekil marifetiyle davalı ...'a devredildiğini ...'in memleketine gideceğinden bahisle evden ayrılması üzerine öğrendiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek çekişme konusu 9 sayılı parselin davalı adına olan 1/3 payının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, yargılama aşamasında temlikin gerçek ve geçerli olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalı adına olan 1/3 payın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Ne var ki; mahkemece yazılan kararda, dosyaya toplanan belgeler ve delillerin açıklanması ötesinde kararın gerekçe içerdiğini söyleyebilme olanağı yoktur.Anayasanın 141. maddesi hükmü gereği bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve H.U.M.K.’nun 376. (6100 sayılı HMK.'nun 186. maddesi) maddesine göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, aynı yasanın 388.(6100 sayılı HMK.'nun 297. maddesi) maddesi uyarınca kararını gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu H.U.M.K' nun 489. ( 6100 sayılı HMK'nun 294. maddesi ) maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.Hükmün sonuç bölümünde de istek sonuçlarından her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve hakların birer birer açıkça şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde yazılması zorunludur.Somut olayda, mahkemece, kurulan hükmün Anayasa ve Usul Yasasının değinilen hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, HMK'nun 297. maddesine uygun biçimde karar oluşturulması için hüküm bozulmalıdır.Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.