MAHKEMESİ: ADANA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 18/03/2010NUMARASI: 2008/287-2010/173Yanlar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı, davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı, dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava ve birleşen davalar, imar öncesi kadastral mülkiyet ve geometrik durumun ihyası, Hazine adına tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 906 ve 865 parsel sayılı taşınmazların tescilsiz alandan ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 38 nolu imar düzenlemesine tabi tutuldukları, bilahare Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından aynı alanda yapılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiği, dava konusu yerlerin yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların sicil kaydının dayanaksız hale geldiğini ileri sürerek, imar öncesi duruma dönülmesi ve ihdasen oluşan parsellerin yeniden Hazine adına tescili, mümkün olmaz ise tazminat istekli eldeki davayı açmıştır.Mahkemece, Seyhan Belediyesi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanıksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.Hemen belirtmek gerekir ki; imar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Bu durumda; dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.Somut olaya gelince; Seyhan Belediyesince yapılan 38 nolu imar düzenlemesinin çekişme konusu alanla ilgili olarak halen geçerliliğini koruduğu uygulama neticesinde alınan bilirkişi raporları, encümen kararları, idare mahkemesinin Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığının imar düzenlemesinin iptaline ilişkin kesinleşmiş ilamları ve aynı nitelikteki emsal dosyalardan anlaşılmaktadır. O halde; anılan 38 nolu imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemez.Hal böyle olunca; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Kabule göre de; taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan, hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile avukatlık ücretinin maktu olması gerekirken, nispi olarak tayin edilmiş olması da yerinde değildir. Davacı, davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığının belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.