Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7123 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 3901 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : BULANCAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/10/2006NUMARASI : 2006/118-305Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacı, Mart ..tarih .. ve ... nolu tapu ile maliki olduğu taşınmazların kadastroca .. ve ..nolu parseller olarak tespit edildiğini tapu kapsamında kalan bir kısım yerlerin ise yol olarak tescil harici bırakıldığını ileri sürerek yol olarak bırakılan kısmın iptali ile adına tescilini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece"... davada yasal hasım konumundaki Hazinenin yer almasının sağlanması ondan sonra bir hüküm kurulması gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş olmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü Dava, tapu kaydı kapsamında kaldığı iddia edilen ve kadastroca yol olarak bırakılan yerin davacı Mediha adına tescili isteğine ilişkindir.Mahkememce, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, çekişme konusu yerlerin kadastroca tescil harici bırakıldığı, davacının bu yerlerin kendisi ile birlikte dava dışı kişiler adına tespit gören..ve.. nolu parsellere uygulunan tapu kayıtlarının kapsamıda kaldığını iddia etmek suretiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki davanın kabulü halinde nizalı yerlerin tamamının sadece davacı adına tescili sözkonusu olmayıp,tüm paydaşlar adına tescili gerekeceğinde kuşku yoktur.Davacının dayandığı tapu kayıtlarında davacıdan başka paydaşlar bulunduğu görülmektedir.N..yerlerin tescil harci bırakılan yerlerden olması karşısında kayıt maliklerinin aralarında zorunlu dava arkadaşlığı sözkonusudur.O halde dava dışı paydaşlarında davada yer almaları zorunludur.Hal böyle olunca, davada dayanılan tapu kayıtlarında davacı ile birlikte paydaş olan kişilerin davaya katılması suretiyle taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken, niza konusu yerlerin tamamının davacı adına tesciline karar verilmesi doğru değildir.Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.6.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.