Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7118 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21394 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : ANTALYA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/06/2013NUMARASI : 2011/494-2013/261Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalı E...Mağaza Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.05.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ..., davalı ... Mağaza Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat T.. ile temyiz edilen davalılar .. Tekstil San. Ltd. Şti. vd. vekili Avukat T...geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakan Ahmet 'tan intikal eden 4 parsel sayılı taşınmazın ihtara rağmen davalılar tarafından işgal edilmeye devam edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemişlerdir. Bir kısım davalılar, görev ve husumet itirazında bulunmuşlar, diğer davalılar ise kira sözleşmesine dayanarak taşınmazın kullanıldığını, işgalci olmadıklarını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalıların çekişme konusu taşınmazı kira sözleşmesine dayalı olarak kullandıkları, haksız işgalci olmadıkları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 4 parsel sayılı taşınmazın ev ve arsa niteliği ile davacılar ve dava dışı şirket adına kayıtlı olduğu, davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 691.maddesi, müşterek mülkiyette mühim olan idari tasarrufların hüküm ifade edebilmesini pay ve paydaş çoğunluğu ile gerçekleştirilmiş olması koşuluna bağlamıştır. 6.5.1955 tarihli 12/18 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının ilk bendinde ifade edildiği üzere, müşterek mülkün kiraya verilmesi önemli idari tasarruflardandır. Değinilen yasal düzenleme ve yargısal uygulamaya göre pay ve paydaş çoğunluğuna dayanmayan kira sözleşmelerine geçerlilik tanımak olanağı yoktur. Kira sözleşmesinde yer almayan paydaş ya da paydaşların 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 299. maddesinde yazılı olan ve kiranın esaslı unsurunu teşkil eden bedelden paylarına düşen miktarı sonradan aldıklarının anlaşılması durumunda anılan kanunun 46. maddesi uyarınca sözleşmeye icazetin gerçekleşebileceği kuşkusuzdur.Somut olaya gelince; her ne kadar davacılardan İbrahim Süha tarafından diğer mirasçılar adına 1.1.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi düzenlenmiş ise de, diğer paydaşların sözleşmeye icazet verdikleri kanıtlanmış değildir.O halde; somut olgular yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde kira sözleşmesinin geçerli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Ayrıca, elatmanın önlenmesi isteklerinin taşınmazın aynı ile ilgili davalar olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 2. maddesi gereğince malvarlığı haklarına ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca; mahkemece yerinde keşif yapılması, iddia ve savunmalar gözetilerek hangi davalının hangi bölümü kullandığının tespit edilmesi, bilirkişiden denetime olanak verecek şekilde kroki ve rapor alınması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davacılar ve davalı E.. Mağaza Tic Ltd Şirketinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, 12.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.