Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7111 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 1934 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/07/2011NUMARASI : 2006/965-2011/681Yanlar arasında görülen tazminat davası sonunda, yerel mahkemece Tapu Sicil Müdürlüğü ve A.D.mirasçılarına karşı açılan davanın Borçlar Kanununun 60.maddesi gereğince zaman aşımı nedeniyle reddine, diğer davalılara açılan davanın HUMK'nun 95.maddesi nedeniyle feragat nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.06.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Ş.Ü. ile temyiz edilen Tapu Sicil Müdürlüğü vekili Avukat U.S. geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar A. B. vd. vekili Avukat, davalı asil A.E.ve ihbar olunan Z.D.vekili Avukat gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, yolsuz tescilden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, Tapu Sicil Müdürlüğü ve A.D.mirasçılarına karşı açılan davanın BK’ nun 60. maddesi gereğince zaman aşımı nedeniyle reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın HUMK'nun 95.Maddesi nedeniyle feragat nedeniyle reddine, karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının 966 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki miras payının satımı için Şanlıurfa 1.Noterliğinde düzenlenen vekâletname ile 21.09.1990 tarihinde A.D.'yi vekil tayin ettiği, daha sonrada Germencik Noterliğinde düzenlenen 24.12.1991 tarihli azilname ile vekili azlettiği, azilnamenin vekile 02.01.1992 tarihinde Şanlıurfa 1.Tapu Sicil Müdürlüğüne ise 03.01.1992 tarihinde tebliğ edildiği, buna rağmen taşınmazın azilname yokmuş gibi 13.01.1993 tarihinde intikal ve satış işlemi ile vekil A.D. tarafından K. D.'ye satıldığını, daha sonra taşınmaz üzerinde bina yapılarak kat irtifakı tesis edildiği ve bağımsız bölümlerin muhtelif tarihlerde satış suretiyle kayıt malikleri olan davalılara geçirildiği anlaşılmaktadır.Davacının, azilname ile geçersiz kılınmış vekâletname ile satış işlemi yapıldığını, işlemin yolsuz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı, yargılama aşamasında da kayıt maliki davalıların iyiniyetli olduklarından bahisle davasını azilnameye rağmen satış işlemini yapan tapu idaresi ve davalı vekil A.D.ye karşı tazminat isteğine hasrettiği, diğer davalılar hakkındaki davasından ise feragat ettiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, yolsuz tescil nedenine dayalı olarak açılan taşınmazın aynına yönelik uyuşmazlıklarda, tazminat isteği yönünden zaman aşımı, taşınmazın aynına yönelik isteğin ortadan kalktığı, diğer bir anlatımla tapu iptali ve tescil isteme olanağının kalmadığı tarihten itibaren başlamaktadır.Somut olaya gelince, davacının 17.04.2007 tarihli celsede isteğini tazminata hasrettiği gözetildiğinde, tazminat isteği yönünden zaman aşımı süresinin bu tarihten itibaren başlayacağı kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, işin esasına girilerek toplanan ve toplanacak taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 12.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.