Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7034 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7085 - Esas Yıl 2014
ESAS NO : 2014/7085 KARAR NO : 2015/7034 T.C.YARGITAY1. Hukuk DairesiESAS NO : 2014/7085 KARAR NO : 2015/7034 Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/11/2013NUMARASI : 2012/677-2013/665Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım talebinin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi 'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım ile ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı kayden maliki olduğu 10 parsel sayılı taşınmazına, davalının paydaş olduğu 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın taşkın olduğunu ileri sürerek el atmanın önlenmesi, yıkım ve geriye dönük olarak 5 yıllık ecrmisil istemiyle eldeki davayı açmıştır.Davalı dava dışı kişiden satın almak suretiyle taşkın binayı edindiğini, uzun yıllardır binanın bu şekilde olduğunu, davacının dava açmakla kötüniyetli olduğu gerekçeleriyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım talebinin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 10 parsel sayılı taşınmazda davacının malik olduğu, taşınmazın beyanlar hanesinde “Bu parsel üzerindeki binanın krokisinde (A) harfi ile gösterilen kısmı 9 no'lu parsele 6.13 m²tecavüzlüdür.” şerhi bulunduğu, çekişme konusu 9 parsel sayılı taşınmazda ise davalı ile birlikte davacının ve dava dışı Ahmet ve Hasan 'in de paydaş olduğu, tapu kaydında da “... aynı ada 10 no'lu parsel üzerindeki binanın krokisinde (A) harfi ile gösterilen kısmı bu parsele 6.13 m²tecavüzlüdür.” şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki; yıkım istekli davalarda, yıkılması istenen ve mütemmim cüz niteliği taşıyan binanın, ana nüvesinin yer aldığı taşınmaz maliklerinin tümünün davada yer alması zorunlu olduğu halde 9 parsel sayılı taşınmazın dava dışı paydaşlarının da davada yer alması gerektiği düşünülmeden ve taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru değildir.Öte yandan, çekişme konusu taşınmazların tapu kaydındaki beyana göre 10 parsel sayılı taşınmazdaki binanın, 9 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğu belirtilmesine rağmen, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarına göre 9 parsel sayılı taşınmzdaki binanın 10 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğu tespit edilmiş olup, ortaya çıkan bu çelişkinin sebebinin açıklığa kavuşturulması, mahallinde yeniden keşif yapılarak alınacak bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi de isabetsizdir.Diğer taraftan el atma haksız fiil niteliğinde bir eylem olup, ecrimisil de bu haksız fiilin tazmini olduğuna göre, davalının taşınmazı temellük tarihi ile dava tarihi arasında 29 gün geçtiği ve bu sebeple bir aylık tahakkuk süresinin dolmadığından bahisle ecrimisile karar verilmemesi yönündeki bilirkişi görüşüne itibar edilerek ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Hâl böyle olunca; yukarıda belirtilen ilkeler ve açıklamalar doğrultusunda taraf teşkili sağlanarak çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarındaki şerh ile bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi ve davalının temellük tarihinden itibaren dava tarihine kadar geçen süre için belirlenecek ecrimisilin hesaplanması gerektiği de gözönünde bulundurularak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.