Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7030 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 5448 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: KARACASU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 12/05/2009NUMARASI: 2005/79-2009/86Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu 2302 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının 1963 ve 1964 parsel numarası altında davalılar adına mükerrer ve yolsuz tescil edildiğini, kendi tapusunun sahih esasa dayalı ve eski olduğunu ileri sürüp 1964 sayılı parselin 365m²lik ve 1963 sayılı parselin 50 m² lik kısmının tapusunu iptalini istemiştir.Davalılar, 7010 sayılı yasa gereğince kamulaştırılarak afet evleri inşa edildikten sonra tapuların kendilerine verildiğini, dahili davalı M.Ç.ise tapu kaydına dayanarak iyiniyetle taşınmazı satın aldığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır.Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “eksik ve yetersiz araştırma ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çifte tapu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali (tapu kaydının düzeltilmesi) isteğine ilişkindir.Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, bozmaya uyulmuş olmasına rağmen bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmiş değildir.Bilindiği üzere; bozmaya uyulmakla, bozma kararı lehinde olan taraflar yararına usulü kazanılmış hak meydana gelirbozma kararında açıklandığı şekilde araştırma zorunluluğu doğar. Önceki bozmada, raporlar arasında mevcut çelişkilerin giderilmesine değinildiği halde, bozmadan sonra iki kez uygulama yapıldığı ve her iki uygulama sonucu elde edilen bilirkişi raporlarında çelişki bulunduğu, çakıştığı iddia edilen yerine miktarının ve zemindeki yerinin farklılık arzettiği, buna rağmen bozmadan sonra da yine bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiği görülmektedir.Hal böyle olunca, öncelikle mahallinde yeniden harita mühendisi veya fen memuru sıfatını haiz 3 kişiden müteşekkil bilirkişi heyeti marifetiyle keşif icra edilerek raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, çakıştığı iddia edilen taraf tapularının çakışan bölümlerinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması, bilirkişilerden önceki rapor ve krokilerde meydana gelen aykırılıkların nedeninin açıklattırılması, hükme elverişli ve doyurucu rapor aldırılması, teknik bilirkişilere keşfi ve uygulamayı gösterir nitelikte kroki ve rapor tanzim ettirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.