MAHKEMESİ : YAZIHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/11/2009NUMARASI : 2007/70-2009/142Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Asıl ve birleşen davalarda davacılar, kayden Hazine'ye ait 354 ve 980 parsel sayılı taşınmazlarla, bilahare 354 sayılı parselin ifrazından oluşan 1033 parsel sayılı taşınmaza, davalıların ekip-biçmek, ağaç dikmek, bina inşa etmek vs. suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunmuşlardır.Bir kısım davalılar, çekişme konusu taşınmazlarda Hazine adına mülkiyet oluşması tarihi öncesinden beri tasarruf ettiklerini ve 4070 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca da kullandıkları kısımları satın alma talebiyle davacı idareye başvurduklarını, bunun sonucunun beklenmesi gerektiğini beyan etmişlerdir.Mahkemece, asıl dosya davacısı Köy Tüzel Kişiliği yönünden HUMK.'nın 409/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, davacı Hazine'nin davasının kısmen kabulü ile davalı Hıdır yönünden davanın reddine, diğer davalılar bakımından elatmanın önlenmesi ve yıkım davalarının kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine vekili ile davalı H. dışındaki davalılar vekilleri tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.6.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat G. T.geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden vekili gelmedi ve yine temyiz eden vekillerinin mazeret dilekçesi alındı, talepleri reddedildi ve duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ..tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Asıl ve birleşen davalar; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 354 ve 980 parsel sayılı taşınmazların kayden davacı hazineye ait olduğu, 354 sayılı parselin bilahare ifraz görerek 1031, 1032 ve 1033 sayılı parsellere ayrıldığı ve hazine adına kayıtlı bulundukları görülmektedir.Mahkemece, yapılan araştırma neticesinde davalılardan Hıdır’ın çekişmeli taşınmazlara herhangi bir elatma olgusu saptanamadığından, hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı Hazinenin, tüm temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Davalı H.dışındaki diğer davalıların temyiz itirazlarına gelince; Davalıların; 4070, 4706, 4916 Sayılı Yasaların kendilerine tanıdığı hakları kullanmak suretiyle taşınmazları satın alma yönünde Maliye Hazinesinden talepte bulundukları ve anılan taleplerin bu davanın neticesine bırakıldığı Mal Müdürlüğü’nün 06.04.2009 tarihli yazısından anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki; davada elatmanın önlenmesi yanında yıkım isteği de bulunmaktadır. Eldeki davanın kabul edilmesi neticesinde ve taşınmazların sonradan mülkiyetinin davalılara intikal ettirilmesi halinde ilerde telafisi imkansız zararların doğacağı tartışmasızdır. Bu durumda eldeki davada Maliye Hazinesinin idari tasarrufunun beklenmesi gerekeceği kuşkusuzdur.O Halde, çekişme konusu taşınmazların davalılara temliki halinde davada davacının sıfatı kalmayacağı gözetilerek, satın alma konusundaki işlemlerin neticesinin beklenilmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davacı Hazine vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edenlerden alınmasına, 15.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.